| Sonra seni bu kıyafetlerle görünce güzelliğinle satın alacağımı anladım. | Open Subtitles | وعندما رايتك ترتدين مثل هذا وعرفت ان جمالك سيشتريه لي |
| Yani buraya benim düşüncelerimi güzelliğinle ve cazibenle etkileyip kocanın bir kamyonet dolusu bakır telleri çalmadığını ikna etmeye geldin. | Open Subtitles | انتِ اتيتِ هنا معتقدة مع جمالك وسحرك الواضح انه بإمكانك ان تقنعيني |
| # Dinle, mermerden yapılmış bu minareler senin büyüleyici güzelliğinle karşılaştırılınca bir hiç. # | Open Subtitles | "اسمع، تلك المآذن المصنوعة من الرخام .. " "هل لا يوجد في المقارنة لجمال يفتن الخاص ". |
| # Dinle, mermerden yapılmış bu minareler senin büyüleyici güzelliğinle karşılaştırılınca bir hiç. # | Open Subtitles | "اسمع، تلك المآذن المصنوعة من الرخام .. " "هل لا يوجد في المقارنة لجمال يفتن الخاص ". |
| Ama dünyadaki en güzel müchevherin bile güzelliğinle yarışamayacağını farkettim. | Open Subtitles | لكنني ألاحظ الآن أن أغلى جواهر العالم لا تقارن بجمالك |
| Bunca yıl, doğal güzelliğinle böbürlendikten sonra mı? | Open Subtitles | بعد كل تلك السنوات من التفاخر بجمالكِ الطبيعي؟ |
| Selam sana Meryem, bütün güzelliğinle, Efendimiz yanında. | Open Subtitles | تحية إلى (مريم)، مليئة بالنعم الإلهية، إنّ الرب مَعك. |
| Yarın akşam, balo salonu senin güzelliğinle özgünleşsin. | Open Subtitles | جمالك وحده سيضىء قاعة الرقص غداً مساءاً |
| Namusun güzelliğinle böyle konuşmamalı. | Open Subtitles | لكان صدقك لا ينفصل عن جمالك |
| güzelliğinle ilgili dedikodular duydum. | Open Subtitles | -لقد سمعت شائعات كثيرة عن جمالك |
| Bugün majesteleri, tüm ülkeyi senin güzelliğinle kutlu kıldı. | Open Subtitles | لقد بارك جمالك الأرض اليوم |
| Her köşe güzelliğinle aydınlandı... | Open Subtitles | جمالك يضىء كل مكان |
| # güzelliğinle öylece çek git buradan. # | Open Subtitles | "يمكنك جلب جمالك معك" |
| # Dinle gökyüzündeki bu yıldızlar senin büyüleyici güzelliğinle karşılaştırınca bir hiç. # | Open Subtitles | "اسمع، هذه النجوم في السماء .." "هل لا يوجد في المقارنة لجمال يفتن الخاص ". |
| # Dinle, bu dünyadaki herhangi bir güzellik senin büyüleyici güzelliğinle karşılaştırınca bir hiç. # | Open Subtitles | "اسمع، أي الجمال في هذا العالم .." "هل لا يوجد في المقارنة لجمال يفتن الخاص ". |
| Eğer güzelliğinle beni etkilemeye çalışıyorsan, çok yanlış yapıyorsun. | Open Subtitles | اذا تعتقدين انهٌ يمكنك اغرائي بجمالك فأنتي على خطأ |
| Bu gül ne kadar güzel olursa olsun senin güzelliğinle başedemez. | Open Subtitles | لا يمكن ان تقارن بجمالك |
| Senin güzelliğinle kıyaslanamaz tabii! | Open Subtitles | انها لاشيء مقارنة بجمالك |
| Pastacılıkta yetersiz olduğunda o açığı güzelliğinle kapatabilirsin. | Open Subtitles | و ما تفقديه في المعجنات ستعوضينه بجمالكِ |
| Dünyadaki en güzel müchevherin bile güzelliğinle yarışamayacağını farkettim. | Open Subtitles | أتعلمين يا (جانيت) ؟ حتى أجمل جوهرة في العالم لا تقارن بجمالكِ |
| Selam sana Meryem, bütün güzelliğinle, Efendimiz yanında. | Open Subtitles | تحية إلى (مريم)، مليئة بالنعم الإلهية، إنّ الرب مَعك |
| Selam sana Meryem, bütün güzelliğinle, Efendimiz yanında. | Open Subtitles | تحية إلى (مريم)، مليئة بالنعم الإلهية، إنّ الرب مَعك |