| Galt'ın cesedini burada bırakacak değilim. | Open Subtitles | لا أريد أن تكون جثة جالت موجودة هنا طوال الليل |
| Galt ve diğerleri, onu fazla zorlamışlar. | Open Subtitles | و قال أن جالت و إثنان آخرون من النوّاب ضربوا الفتى |
| John Galt hattı bitince bununla ilgileneceğim. | Open Subtitles | حينما ينتهى خط جون جالت سأكون ممتنا لانظر الى المستقبل |
| John Galt Hattındaki ilk sefer 22 Temmuzda olacak. | Open Subtitles | اول قطار سيمر على خط جون جالت يوم 22 يولو |
| Ve Şerif Galt da pek bir şey yapamıyor değil mi? | Open Subtitles | ومدير الشرطة غالت لا يستطيع أن يعمل الكثير بشأنه، أليس كذلك؟ |
| Ama eğer yıkılmazsa sizin birliğinizdeki hiç kimse John Galt Hattında çalışamayacak. | Open Subtitles | ولكن اذا لم ينهار لن يحصل اى عضو من اعضاء اتحادكم على وظائف فى خط جون جالت |
| Bugün Colorado'da, John Galt hattı yeni Rearden Metal Köprüsünde başarılı bir sefer tamamladı. | Open Subtitles | اليوم فى كلورادو خط جون جالت قام برحله موفقه على الكوبرى الجديد من حديد ريردن |
| Kayalıkların ordayız. Galt öldü. | Open Subtitles | لستر, نحن فى أسفل الممر جالت مات. |
| Galt'ın Aryan arkadaşları görgü tanıklarının ifadelerini geri aldırtmış, ya da onları ortadan kaldırmış. | Open Subtitles | جالت" حصل على شهود إنكار" أو جعلهم يختفون |
| Clemson Galt, senelerdir Top On listemde. | Open Subtitles | كلميسون جالت" على رأس عشرة من قائمتى لسنوات" |
| Şu Clemson Galt olayını uzun uzadıya düşündüm. | Open Subtitles | "لقد كان لدى الكثير من الأفكار بشأن "كلامسون جالت |
| Tek yapmamız gereken Galt'un yeterince yalnız kalmasını sağlamak ve suçu başka bir mahkûm işledi gibi göstermek. | Open Subtitles | يجب فقط أن نبقى "جالت" وحيداً فترة كافية لنجعل الأمر يبدو كما لو أن سجين أخر فعل هذا |
| Muhafızlar da ifade vermesi için getirirler ve Galt kapsama alanımızda olur. | Open Subtitles | والعقوبات تنقله إلى هنا للشهادة إذن فسيكون "جالت" تحت أيدينا، صحيح؟ |
| Gel sana Galt ile buluşacağın yeri göstereyim. | Open Subtitles | "تعال ، سوف أريك المكان الذى ستمسك فيه بـ"جالت |
| Ona, Galt'ı adliye sarayındaki batırışımızın ardından direkt mezarlığa götürdüğümü ve bir mezara attığımı söylerim. | Open Subtitles | سوف أوضح له أننى أخذت "جالت" مباشرة إلى المقبرة وتخلصت منه فى قبر بعد أقمت العدالة |
| John Galt Hattı demiryollarının geleceği olacak. | Open Subtitles | خط جون جالت سيكون مستقبل السفر البرى |
| Lokomotif Mühendisleri Birliği, John Galt hattındaki bütün trenlerin hızlarını saatte 180km den 100km'ye düşürmemizi istiyor. | Open Subtitles | اتحاد المهندسين يطالبون ... ان جميع القطارات على خط جون جالت تتحرك بسرعه 100 الى 60 ميلا فى الساعه |
| Galt, ne yapıyorsun sen? | Open Subtitles | جالت, ماذا كان هذا ؟ |
| Bay Galt burada olup biten her şeyden... haberin olduğunu söylüyordu oysa. | Open Subtitles | يقول السّيد غالت بأنكعلىاطلاعجيد ... بما يدور في الأنحاء. |
| Joe ve Galt beni terk edilmiş kiliseye götürdüler. | Open Subtitles | جو و غالت أخذوني إلى كنيسة مهجورة. |
| İki suçlunun adını da aldık. Lamar Galt ve Xander Harrington. | Open Subtitles | وأيضا لدينا أسماء إثنان آخرون منهم (لامار غالت) و (كساندر هارينجتون) |