| İlçedeki kadın garsonların hepsi "cinsel organları olmadığına dair" rapor almışlardır heralde. | Open Subtitles | أعتقد من الآن على جميع النادلات في البلدة الحصول على إفادة خلو من الأمراض الجنسية |
| Kendi kulübünü garsonların bahşişleriyle mi açacaksın? | Open Subtitles | بقشيش النادلات قد يحقق عربون أولي لناديك الخاص |
| Görüyorsunuz çocuklar, buradaki bütün garsonların çirkin köpek olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتكم يا أصدقائي بأن النادلات هنا قبيحات |
| Bütün garsonların ünlü Chicagolu haydutlar gibi giyindikleri bir yer açılmış çocuklar için. | Open Subtitles | هناك مكان جديد للأطفال حيث كل النوادل يلبسون لبس عصابات شيكاغو المشهوره |
| Burası, şu garsonların giysiler giydiği yerlerden biri değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا من الأمور الشائعة بين هؤلاء النادلين المتأنقين؟ |
| Bunun benim partim olması, güzel garsonların dağıttığı pastanın üzerindeki dondurma kadar güzeldi. | Open Subtitles | حقيقة أنه كان حفلي كانت تكسو الكعك الجميل الذي كانت تقدّمه نادلات جميلات |
| İlginç olan özelliği de meyilli bir yüzeye inşa edilmesi ve tüm garsonların çorap giymesi. | Open Subtitles | الفكرة أنهم قاموا ببنائه على منحدر والنوادل جميعهم يرتدون جوارب. |
| Ve tüm bayan garsonların nasıl birbirlerine benzediklerini bilirsiniz. | Open Subtitles | وأنتم تعلمون كيف أن جميع النادلات متشابهات |
| garsonların elleri ne kadar pis bilemezsin. | Open Subtitles | تعلم ، أعني النادلات . يمتلكون أصابيع دبقة ، كما تعلم |
| Tüm garsonların Bobby Darin şarkılarını söylediği bir yer keşfettim. | Open Subtitles | لقد اكتشفت أين تغني النادلات أغاني بوبي دارين |
| Ben garsonların masamda meze yapmasını izlemekten hoşlanırım. | Open Subtitles | انا احب مشاهدة النادلات تصنع الاغذية النباتية على طاولتى |
| garsonların fazla bahşiş almadığını söylerler. | Open Subtitles | يقولون أن النادلات لا تحصلن على بقشيش كبير |
| Hey Liz, ben, Lutz, Toofer ve Josh garsonların ninja gibi giyindiği bir bara gidiyoruz. | Open Subtitles | "أنا و " لتز " و " توفر" و "جوش سنذهب لتلك الحانة التي فيها النادلات يلبسون مثل النينجا |
| garsonların şarkı söylediği yer. | Open Subtitles | المكان حيث تغني النادلات |
| Belki C.T ile orada buluşmuştur dedik ama garsonların hiçbiri Medina'nın fotoğrafını hatırlamadı. | Open Subtitles | تي) هناك، لكن لمْ تتعرّف أيّ من النادلات على صُورة (مادينا). |
| garsonların normal yemekler yediklerine oldukça eminim Dan. | Open Subtitles | كلا، أنا متأكّد أنّ النادلات يتناولن الطعام العادي، يا (دان) |
| Bu garsonların giysileri dehşet. | Open Subtitles | أزياء النادلات سيئه |
| Bütün garsonların vesikalıklarını da görmek istiyor. | Open Subtitles | وهي تريد موافقة على كل صور النوادل |
| garsonların çoğu Naziydi. | Open Subtitles | العديد من النوادل كانو نازيين |
| Giyinmiş garsonların nesi var? | Open Subtitles | أجل. ما عيب النادلين المتأنقين؟ |
| garsonların oynadığı bir takım. | Open Subtitles | إنه فريق من النادلين |
| Öyleyiz. Yani garsonların tutuklandığını duymadın mı? | Open Subtitles | نعم ة حقيقة أن نادلات وألقي القبض على ؟ |
| Orayı seçmiştin çünkü orada kavga çıkaramayacağımı biliyordun orada, o mink şapkaların, züppe garsonların ve modaya uyan ibnelerin önünde... | Open Subtitles | أنت اخترت هذا المكان لأنك اعتقدت أنني لن أجرؤ على إثارة ضجة... ... أمام كل تلك قبعات الفراء والنوادل المغرورين وهؤلاء المتأنقين |