| Buna karşın o hükûmetler kendi ülkelerinde devrimi teşvik ettiklerinden korktukları eylemcileri, gazetecileri, muhalifleri daha fazla gözetlemeye başladılar. | TED | وللرد, لقد قاموا بتضخيم المراقبة للناشطين, الصحفيين, والمنشقّين والذي كان الخوف منهم بأم يجتذبوا الثورة الى بلدانهم. |
| gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre, 2010'dan beri, binlerce gazeteci tehdit edildi, yaralandı, öldürüldü ve tutuklandı. | TED | ووفقاً للجنة حماية الصحفيين، فمنذ 2010، تعرض آلاف الصحفيين للتهديد والإصابات والقتل والاعتقال |
| gazetecileri ve bilgiye erişim hakkımızı korumak bizi de koruma altına alır. | TED | إن حماية الصحفيين و حقنا في استقبال المعلومات يحمينا. |
| Biz, illegal yollarla gözaltına alınan Angolalı gazetecileri destekliyoruz | TED | و ندعم الصحفيين من أنغولا المحتجزون دون مبرر قانوني. |
| Flaş haber! Dışarıda ki tüm o gazetecileri görmedin mi? | Open Subtitles | انه خبر كبير ، الم ترين المراسلين هناك في الخارج |
| gazetecileri rahatsız ediyorsunuz. Hepsi nadir kuşu görmeye geliyor. | Open Subtitles | الصحفيين أتوا متسابقين لرؤية الطير النادر، |
| Sadece Steve ona dikkat etmesini söyle ve gazetecileri de uzak tut. | Open Subtitles | لازم تقلوا لستيف يخلي عيونوا متل الصقر عمايك و يوقف الصحفيين و بلا فضايح بقا |
| Ve başka gazetecileri de tutukladıkları zaman aynı şey bütün gazetelere olacaktı. | Open Subtitles | وبعد ذلك غداً، عندما نضيق الخناق على الصحفيين من الصُحف أخرى سنجعل هذه المنشورات ليست بذات أهمية كذلك |
| Neden bu gazetecileri öldürüyor sorusunu çözmeye çalıştığına eminim. | Open Subtitles | أنا واثق أنه يحاول الفهم لماذا قد يقتل الصحفيين |
| Mısır ordusu yabancı gazetecileri tutukluyormuş. | Open Subtitles | الجيش المصري يقوم بجمع الصحفيين الأجانب. |
| Tamam, yeni yüzler görüyorum ve bundan dolayı hatırlatmalıyım polis ve gazetecileri istemiyoruz. | Open Subtitles | حسناً, أرى بعض الوجوه الجديدة لذا يجب أن أقول مقدماً غير مسموح للشرطة أو الصحفيين |
| Beş milyon dolar daha vermezseniz gazetecileri aramaya başlarım. | Open Subtitles | أريد ٥ ملايين دولار إضافية، وإلا سأتصل ببعض الصحفيين. |
| Sen gazetecileri almama izin ver ben de emniyete yarı fiyatına fatura çıkarayım. | Open Subtitles | تسمح لي بإيجار الصحفيين و سأحاسب الشرطة بنصف السعر لغرفتك |
| Kaliforniya Koruma Yasası kaynaklarını açıklamayan gazetecileri koruyor. | Open Subtitles | قانون ولاية كاليفورنيا درع يحمي الصحفيين الذين يريدون الحفاظ على مصادرهم فى سرية. |
| Evet minnettarım ama neden gazetecileri ve TV ekiplerini burada istiyor? | Open Subtitles | أجل، وأنا ممتن. لكن لم يحتاج كل الصحفيين والطاقم التلفزيوني؟ |
| Ajanları, gazeteci kılığına sokmak, gerçek gazetecileri riske atar. | Open Subtitles | .. ترك العملاء يلعبون دور الصحفيين يضع الصحفيين الحقيقيين في خطر |
| Hayır, politika olarak gazetecileri kullanmıyoruz. | Open Subtitles | لا ، كسياسة .. نحن نتجنب إستخدام الصحفيين |
| Ajanları, gazeteci kılığına sokmak, gerçek gazetecileri riske atar. | Open Subtitles | .. ترك العملاء يلعبون دور الصحفيين يضع الصحفيين الحقيقيين في خطر |
| Hergün gazetecileri çağırıp günahları için af diliyordu, yaptığı her şeyi itiraf ediyordu. | Open Subtitles | هو كَانَ يَدْعو المراسلين كُلّ يوم إعتِذار عن ذنوبه، إعتِراف بمهما عَملَ أبداً. |
| Dışarıdaki gazetecileri görmelisin. | Open Subtitles | ينبغي عليك ان ترى جميع المراسلين بالخارج |
| gazetecileri hiç sevmem. | Open Subtitles | انا اكرة الصحافيين |