| Zikzak çizerek Alaska'ya giden Sunshine geçidine doğru yol alacak. | Open Subtitles | انه يتبع طريقا متعرجا فى ممر صنشاين ليصل الى الاسكا |
| Altın emniyete alındığında... Şahin geçidine gidebilirsin. | Open Subtitles | وعندما يكون الذهب بأمان انت تعبر ممر فالكون. |
| Kuzeye doğru gidecektir, karlı Kruger geçidine doğru. | Open Subtitles | سيتوجه الى الشمال سيصعد الى الجليد فى ممر كروجر |
| Şu andan itibaren 6 saat içinde Yıldız geçidine destek göndermeye çalışacağız. | Open Subtitles | سنحاول ارسال تعزيزات عبر بوابه النجوم بعد سته ساعات من الان |
| Kadınlarla çocuklara dağ geçidine yönelmelerini söyleyin. | Open Subtitles | أرسل إلى النساء والأطفال لكي يتخذوا طريقهم إلى الجبال |
| 1560'ın Noel gününde, Andes'in son geçidine ulaştık ve efsanevi ormanı hayatımızda ilk kez gördük. | Open Subtitles | يوم عيد الميلاد عام 1560، بلغنا نقطة العبور الأخيرة لـ(أنديز)، ولأول مرة نظرنا إلى الغابة الأسطورية بالأسفل |
| Büyük Kanyon Williams geçidine Hoşgeldiniz. | Open Subtitles | "مرحبا بكم فى بوابة "ويليامز "للوصول إلى "الوادى الكبير |
| Hareket memuru dedi ki, Bay Kaliforniya... Güney tünelindeki nehir ortası geçidine gidiyormuş. | Open Subtitles | المراسل يقول أن محافظ كاليفورنيا توجه إلي ممر منتصف النهر |
| - Yaklaşık burada. ...derinde bu su altı geçidine bağlanıyor. Bakın, kim gelmiş? | Open Subtitles | يبدأ من هنا ويستمر علي الأقل لهنا عند ممر للماء |
| Sonra onları Termofil dediğimiz dağ geçidine doğru... yönlendireceğiz.. | Open Subtitles | عن طريق إعادة بناء جدار الفوشيين العظيم ومن الأن, سوف نحتجزهم فى ممر جبلى نسميه البوابات الحارة |
| Ona çarpmak için bekleyen o araba geçerken yaya geçidine bir-iki adım daha atmış olsa, belki de kurtulamayabilirdi. | Open Subtitles | خطوة أو خطوتان عن ممر المشاه مع وجود سيارة منحرفة تجاهه لم يكن ليخطوها أبد |
| Sizi haklamak için arkadaşlarını çağırdı. Redstone geçidine gidiyor. | Open Subtitles | واتجه إلى ممر لتلبية ريدستون الأصدقاء الذين سوف تساعدك على التخلص من الكثير منكم . |
| Kuzey cephesi panzer Eisen'nin Losheim geçidine girdiğini bildiriyor. | Open Subtitles | الجبهة الشمالية تبلغ أن الدبابات تدخل ممر ـ(لوسهيم)ـ |
| İki gün sonra. Columbia geçidine varmıştı. | Open Subtitles | وبعد يومين كان قد وصل الى ممر (كولومبيا) |
| Birkhoff'u 28. ve 3. sokaklar arasındaki yaya geçidine getir. Tek başına. | Open Subtitles | "اجلب (بيركوف)، إلى ممر المشاة تقاطع شارع 28 وشارع 3 في (منهاتن)، لوحدك" |
| Haydut geçidine doğru gidiyor. | Open Subtitles | هى تتقدم نحو "ممر "كروكد مان نعم . |
| Ama Yıldız geçidine ulaşamıyoruz. | Open Subtitles | منعنا من الوصول الى بوابه النجوم |
| Mümkün olduğunca çabuk Yıldız geçidine dönün. | Open Subtitles | إرجع إلى بوابه النجوم بأسرع ما يمكنك |
| Kadın ve çocukları dağ geçidine yollayın. | Open Subtitles | أرسل إلى النساء والأطفال لكي يتخذوا طريقهم إلى الجبال |
| 1560'ın Noel gününde, Andes'in son geçidine ulaştık ve efsanevi ormanı hayatımızda ilk kez gördük. | Open Subtitles | يوم عيد الميلاد عام 1560، بلغنا نقطة العبور الأخيرة لـ(أنديز)، ولأول مرة نظرنا إلى الغابة الأسطورية بالأسفل |
| Büyük Kanyon Williams geçidine Hoşgeldiniz. | Open Subtitles | "مرحبا بكم فى بوابة "ويليامز "للوصول إلى "الوادى الكبير |