| Bazıları bundan kurtulmak için elinden geldiği kadar eğlenme yolunu seçer. | Open Subtitles | البعض يحاولون الهرب منه بان يحصلوا على المرح بقدر ما يستطيع |
| Bir dahakinde, elinden geldiği kadar suyun içine dalmaya odaklanmanı istiyorum. | Open Subtitles | انتبهي، ركزي المرة القادمة في الغطس تحت الماء بقدر ما تستطيعي. |
| O yurt dışı görevindeyken elimizden geldiği kadar görüşmeye çalıştık. | Open Subtitles | بينما كان خارج البلاد، واصلنا البقاء على إتصال بقدر الإمكان، |
| Elimden geldiği kadar seni bu işin dışında tutmaya çalıştım. | Open Subtitles | أنا أريدك بان تخرجى من كل هذا بقدر ما أستطيع |
| Elimden geldiği kadar çabuk eve koştum. | Open Subtitles | عجلت بالعوده للمنزل بأسرع ما أمكننى |
| Ama bir hataydı ve kulağa geldiği kadar kötü değil. | Open Subtitles | لكن هذا كان خطأ صريحاً وليس كريهاً بقدر ما يبدو |
| #Yunanlar ve Ermeniler ellerinden geldiği kadar yaşamlarını sürdürdüler. | Open Subtitles | اليونانيون و الأرمن تعايشوا بقدر ما يستطيعون |
| Onunla elinden geldiği kadar iyi ilgilendi bir ay kadar. | Open Subtitles | لقد أعتنى بها بقدر ما يستطيع لمدة شهر على ما أعتقد و بعد ذلك |
| Umarım anlıyorsunuz, elimden geldiği kadar faydalı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | آمل أن تفهم، أريد أن أكون مفيدة بقدر ما أستطيع. |
| Elimden geldiği kadar, bu gemideki herkes suçlanmayı hakediyor. | Open Subtitles | بقدر ما أنا حريص, كل شخص على هذه السفينه يستحق اللوم |
| İtalyan'ım ve elimden geldiği kadar araştırmasına yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | أنا إيطالى و أنا هنا لمساعدته فى أبحاثه بقدر ما أستطيع |
| Tanrım, keşke kulağa geldiği kadar pis olsaydı. | Open Subtitles | يارجل ، اتمنى لو كان هذا قذر بقدر قوله.. |
| Ailemize katıldığından beri, elimden geldiği kadar. | Open Subtitles | بقدر استطاعتي، نظراً للطريقة التي انضمّت بها لعائلتنا. الأمر مُعقّد فحسب. |
| Ellerinden geldiği kadar onarırlar ama yine de hep topallarsın. Bu nasıl? | Open Subtitles | إنّهم يعالجون الأمر بقدر الامكان، لكنّكَ دائماً ما ستظل أعرجاً، كيف يبدو ذلك لكَ؟ |
| Buraya gelince, elinizden geldiği kadar uzmanca davranmanızı istiyorum. | Open Subtitles | لذا ، عندما يصل الي هنا ، أحتاجكم يا رفاق أن تكونوا محترفين بقدر الامكان |
| Elinden geldiği kadar sana karşı koydu ve şimdi yine karşı koyuyor olmasına dayanamıyorsun değil mi? | Open Subtitles | لقد قاومتك بقدر ما تستطيع و الان انها تقاومك مجددا و انت لا تستطيع احتمال ذلك أليس كذلك؟ |
| Görünmeden aşağı inip elinden geldiği kadar çok bilgi öğrenmelisin. | Open Subtitles | انت بحاجة للذهاب بانخفاض هناك والحصول على المعلومات بقدر ما تستطيع دون ان يشاهدوك |
| Önemli olan şey olaylar kulağa geldiği kadar kötü değiller. | Open Subtitles | المقصود أن الأمور ليست سيئة بقدر ما يجعلونها تبدو |
| Eğer insan olsaydım, ki Tanrı'ya şükürler olsun ki değilim Makine'den elimden geldiği kadar uzağa giderdim. | Open Subtitles | إذا كُنت بشريًا،و الذي حمدًا لله أنني لست كذلك كُنت لأبتعد عن الآلة بقدر المُستطاع بالنسبة للبشر |
| Evet, elimden geldiği kadar dağıtmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | أجل, وسأستمر على هكذا الحال بقدر ما أستطيع |
| Elimden geldiği kadar çabuk eve koştum. | Open Subtitles | عجلت بالعوده للمنزل بأسرع ما أمكننى |