| Benim ülkem Fransa gibi pek çok ülkede üretimin bir geleceği olmadığını çocuklarımıza söyledik. | TED | في معظم الدول، كما هو الحال في بلدي فرنسا لقد أخبرنا أطفالنا بأن التصنيع لا مستقبل له |
| Filmleri geçici bir hevesten ibaret görüyor bunun bir geleceği olmadığını düşünüyor hatta söylüyorlardı. | Open Subtitles | كانا مقتنعان بأن عالم الأفلام هو أمر مؤقت وكانا يظنان أنه لا مستقبل لهذا، أو هكذا ادعيا |
| geleceği olmadığını bilmiyorsun. | Open Subtitles | لك دون أحرزنا أعرف أنه لا مستقبل له. |
| Les bu işin bir geleceği olmadığını söyler. | Open Subtitles | دعنا نقول انه لا مستقبل لدينا |