| Çünkü bütün resmi görevliler güvenliği test etmek için geleceğimizi biliyorlardı. | Open Subtitles | بالرغم من أن المسؤولين يعلمون أنّنا قادمون من أجل إختبار أمني, | 
| Çünkü bildiğiniz gibi, birinin Çinlilerle irtibata geçmesi geleceğimizi haber vermesi gerek. | Open Subtitles | فكما تعلم، سنحتاج أن يتّصل شخص بالصينيين، ويتأكّد أن يعلمهم أننا قادمون | 
| Ve bir gecelik zafer için geleceğimizi tehlikeye atmaya gönüllüyüm. | Open Subtitles | وأنوي أن أخاطرَ بمستقبلنا معاً من أجل ليلةٍ من المجد | 
| Sen berbat bir polis memuru olduğundan bu aptallar da buraya geleceğimizi biliyorlardı. | Open Subtitles | ... إنهما أحمقان صادف أنهما علما بقدومنا إليهما لأنك ضابط شـرطة سيء للغـاية | 
| Kusura bakmayın geciktim. Buraya geleceğimizi unutmuşum. | Open Subtitles | آسف لأنني تأخرت ، لقد نسيت فحسب أننا سنأتي إلى هنا | 
| geleceğimizi planlamaya çalışırken geçen günleri takvime işaretlemeye devam ediyoruz demek. | Open Subtitles | فقط أستمر بالتعليم على الأيام في التقويم بينما أستمر بالتخطيط لمستقبلنا | 
| Kızkardeşiniz Mary Bath'a geleceğimizi öğrenince... bizi size bu mektubu vermekle görevlendirdi. | Open Subtitles | وعندما علمت أختي بمجيئنا إلى باث كلفتنا بإيصال هذه الرسالة لك | 
| Toplu mesaj göndererek tedavi için geleceğimizi onlara haber verebiliyoruz. | TED | يمكننا استخدام خدمات الرسائل النصية الجماعية لنشرح بأننا قادمون لتدبير العلاج. | 
| Profesör geleceğimizi biliyordu. Belki de etiketler yanlıştır. | Open Subtitles | ـ لقد كان يعلم الأستاذ أننا قادمون ـ ربما نحن لسنا فى المكان الصحيح | 
| Profesör geleceğimizi bilmiyor muydu? - Belki adreste bir yanlışlık vardır. | Open Subtitles | ـ لقد كان يعلم الأستاذ أننا قادمون ـ ربما نحن لسنا فى المكان الصحيح | 
| geleceğimizi biliyorlarsa, nasıl olur da sadece bir tane gemi gönderirler? | Open Subtitles | لقد عرفوا أننا قادمون لماذا لم ينالوا منا | 
| Bunların hepsini nasıl bildiğini anlamıyorum ve bizim geleceğimizi nereden biliyordun? | Open Subtitles | انتظروا ، أنا لم أفهم كيف تعلمون كل هذه الأشياء وكيف علمتم أننا قادمون ؟ | 
| Ve bana inan, ...buraya geleceğimizi söyleyene kadar oradan ayrılmazdı. | Open Subtitles | وصدقيني كانت لن تغادر حتى نقول اننا قادمون | 
| Anlamsız bir akşam yemeği için geleceğimizi büyük bir riske atamayız. | Open Subtitles | حسنا, من الممكن أن نخاطر بمستقبلنا من أجل عشاء بلا معنى | 
| Ah, lütfen, bize geleceğimizi anlatmalısın, ulu Yusuf! | Open Subtitles | أرجوك أن تخبرنا بمستقبلنا يا يوسف العظيم | 
| Schmidt geleceğimizi bildiğini söyledi. Baskından günler önce haberi olmuş. | Open Subtitles | كان يعرف بقدومنا وقال أنه يعلم بأمرنا منذ أيام | 
| Üzgünüm. Ben de bizim geleceğimizi sana söylemeliydim. | Open Subtitles | أنا آسفة أنا كان يجب أن أخبرك أننا سنأتي | 
| geleceğimizi kaybetmek istemiyorum bu yüzden anlaşma falan istemiyorum | Open Subtitles | و إذا كنت سأنظر لمستقبلنا معا فأنا من يجب أن يرجوك للبقاء | 
| Geç kalırsa geleceğimizi biliyormuş. | Open Subtitles | لقد علم أنّنا لن نتأخر بمجيئنا | 
| Ortak bir dostumuz geleceğimizi söyleyecekti. | Open Subtitles | كان يفترض بأن يرسل صديق مشترك لنا خبراً لك بأننا قادمان | 
| Olivia kaçtıysa bizim geleceğimizi biliyordu. | Open Subtitles | .إذا هربت أوليفيا ، فهو كان يعلم أننا سنأتى اليه | 
| Her geçen gün biraz daha... kendi geleceğimizi tayin etme şansını elimizden yitiriyoruz. | Open Subtitles | كلّ يوم نفقد قليلا من أرضنا وتقل أسهمنا فى قدرتنا على تحديد مستقبلنا | 
| Zalim kaderin bizim geçmiş ve geleceğimizi değiştireceği zalimce bir oyun oynadığından habersizdik. | Open Subtitles | لم نعرف بأن القدر سيكون .. قاسياً معنا وسوف يغير ماضينا وحاضرنا ومستقبلنا | 
| Kendi geleceğimizi yaratma gücüne sahibiz. | Open Subtitles | لدى جميعنا القدرة على بناء ثروتنا | 
| geleceğimizi biliyorlardı._BAR_200 tutuklamadan sonra farkı anlarım. | Open Subtitles | أقول لك أنهم علموا أننا آتون,بعد 200 عملية اعتقال أعرف الفرق | 
| geleceğimizi bulmak için. | Open Subtitles | ولكيّ نجد مستقبنا | 
| Yaprak Adamlara geleceğimizi haber vereceğim, goncadan gözünü ayırma. | Open Subtitles | أريدك أن تراقبها بينما أُخبر باقي رجال الأوراق أن ينتظرونا |