| Gidişatı bu şekilde planlamamıştım ama saldırmanın vakti gelmiş olabilir. | Open Subtitles | انه ليس المخطط الذي رسمته لكن ربما حان الوقت للهجوم |
| Eğer geri bir şey vermediyse yola devam etme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | إذا لم تعطك أي شيء حتى الأن ربما حان الوقت لتتركها |
| Bana göre onu memnun etmek için bunu denemenin zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ..و أنا أعتقد بأنه قد حان الوقت لكي نحقق لها هذه الرغبة |
| Başka gezegenden falan gelmiş olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون قد أتى من كوكب آخر أو شئ ما |
| Katilin çizmesinden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما نقلت من حذاء القاتل. |
| Pek umutlanma. İzciler de gelmiş olabilir. | Open Subtitles | لا تنسي رفع الآمال، ربّما تكون فتاة الكشّافة. |
| O halde, eğer zanlı yaralandıysa, kurt ondan gelmiş olabilir. | Open Subtitles | إذاً , يمكن للديدان أن تكون قد أتت من المعتدي في حالة كانت جريحاً |
| Bu East Nehri'nden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | كان يمكن أن يأتي هذا من نهر الشرقية. |
| Maria'yı Katolik yatılı okuluna aktarmanın zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لانتقال ماريا للمدرسة الكاثوليكية الداخلية |
| Bir dedektif tutup gerçekten güvende olup olmadığını öğrenme zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت كي نستأجر محقق ونتأكد أنها بأمان حقًا |
| Nalları dikme vaktin gelmiş olabilir yani. | Open Subtitles | ربما حان وقت تسجيل مستوى جديد إن كنت تعرف قصدي |
| Dostum korku yüklü aletin zamanı gelmiş olabilir. | Open Subtitles | حسناً يا صديقي... ربما حان وقت التفكير... في الجهاز المخيف |
| Muhammed Ali'ye hoşça kal deme vakti gelmiş olabilir çünkü gerçekten George Foreman'ı yenebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | قد يكون الوقت قد حان لنقول وداعا لمحمد علي ، لأنه بصراحة جدا لا اعتقد ان انه قادر على الفوز على جورج فورمان. |
| 'Hasta Sıfır' herhangi bir yerden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | لربما كان المريض الأول قد أتى من مكان ما فحسب |
| Katilin çizmesinden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما نقلت من حذاء القاتل. |
| Pek umutlanma. İzciler de gelmiş olabilir. | Open Subtitles | لا تنسي رفع الآمال ربّما تكون فتاة الكشّافة |
| Gemi kiralamak için Bizi'ye gelmiş olabilir. | Open Subtitles | هل من المُحتمل أن تكون قد أتت إلى " بيزي " لإستئجار سفينة ؟ |
| E. koli başka nereden gelmiş olabilir? | Open Subtitles | من أي مكان آخر يمكن أن يأتي إيه. |
| O zaman Myra'dan da gelmiş olabilir. | Open Subtitles | -إذًا يُمكن أن تكون قد جاء من (ميرا ) |
| Öyleyse kaynak her yerden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | إذن المصدر قد يكون أتى من أي مكان |
| Uzun, sarı bir saç. Bu bekarlığa veda partisindeki kadınlardan birinden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | حسناً ، قد يأتي هذا من أيّ واحدة من النساء في حفلة العزوبيّة |
| Mike, bu saatler önceydi. Çoktan buraya gelmiş olabilir. | Open Subtitles | كان هذا قبل ساعة قد يكون هنا من قبل |
| Yavrusuyla dolaşan yetişkin bir dişi eşleşme dönemine gelmiş olabilir ve bu yüzden de bazı hevesli erkekler peşine takılabilir. | Open Subtitles | أي أنثى بالغة برفقة عجلها قد تجيء في الموسم، وبذلك قد تكون هدفاً للذكور العاشقة. |
| Çoktan gelmiş olabilir. Sadece haberimiz yoktur. | Open Subtitles | أجل، ربما تكون قد أتت بالفعل لكننا لا نعرف هذا بعد |
| Belki de havaya ihtiyacı yoktur. Başka gezegenden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما لا يحتا للهواء ربما جاء من كوكب اخر |