| Etrafım koduğumun Genelkurmay başkanlarıyla çevriliyken size gizli mesaj falan atamam! | Open Subtitles | لا أستطيع إرسال الرسائل بينما أنا محاط بقادة هيئة الأركان المشتركة. |
| ROK-US Kombine Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı acil görüşmeye çağırıldı. | Open Subtitles | حددي اجتماع طارئ مع قادات القوى المشتركة ورئيس هيئة الأركان المشتركه |
| Ancak Genelkurmay Başkanı, çift taraflı konuşmaz. | Open Subtitles | لكن رئيس هيئة الأركان . لا يدخل فى أحاديث مخادعة |
| Genelkurmay Başkanından mesaj getirdim. | Open Subtitles | إني أحمل رسالة من معالي رئيس هيئة الأركان العامة |
| Genelkurmay ile buradan iletişim kuruyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، هنا يمكننا الاتصال برئاسة أركان الحرب |
| Genelkurmay Başkanından gelen mesajda böyle yazıyor. | Open Subtitles | هذا ما أخبرني به مدير هيئة الأركان العامة برسالته |
| Burada Kennedy, Genelkurmay Başkanlığı sözcüsü General Lemnitzer'e şöyle der.. | Open Subtitles | ذكر فيها أن كينيدي قال : للجنرال لرئيس هيئة الأركان المشتركة جين لمنتزر |
| Bundan böyle, barış zamanında askeri nitelikte bütün gizli etkinliklerden... tamamen Genelkurmay Başkanlığı sorumlu olacaktır. | Open Subtitles | أنه من الأن فصاعدا, رئيس هيئة الأركان المشتركة سيكون مسؤولا كليا عن جميع الإجراءات شبه العسكرية السرية في زمن السلم |
| Bugün, yüz birinci göreve başladığınızda ben Genelkurmay Başkanlığının aktif bir üyesi ve silahlı kuvvetlerin tüm dallarında görev almanın zevkini ve onurunu taşıyan birisiyim. | Open Subtitles | اليوم أصبحت في مدار جديد ، المدار الـ 101 أنا كعضو ناشط في هيئة الأركان المشتركة |
| Genelkurmay Başkanı sizi ofisinizde bekliyor. | Open Subtitles | رئيس هيئة الاركان المشتركة في إنتظارك في مكتبك |
| Sanırım Genelkurmay Başkanı sana yeni gerçeğimiz konusunda henüz bilgi verdi. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد تم إطلاعك من رئيس هيئة الاركان المشتركة , حول واقعنا الجديد |
| Beklettiğim için özür dilerim, ama Genelkurmay üyeleriyle bir toplantı ayarlamakla meşguldüm. | Open Subtitles | آنا آسف , لإبقائك منتظراً سيدي الرئيس كنت أختتم إجتماع مع هيئة الأركان المشتركة عندماوصلت رسالتك |
| Aslında, Genelkurmay Başkanı'nın tarafını tuttuğunu hissettim. | Open Subtitles | في الواقع ، شعرت بوضوح أنه كان منحاز مع رئيس هيئة الاركان المشتركة |
| Bugünkü konumundan önce 5 yıl boyunca Genelkurmay Akademisi'nin başıydı. | Open Subtitles | رئيس هيئة الأركان العامة لخمس سنوات قبل موقعه الحالي |
| Evet, Genelkurmay'da çok arkadaşım var. | Open Subtitles | أجل، لديّ العديد من الأصدقاء في هيئة الأركان العامة |
| Genelkurmay Başkanı, Lyman Lemnitzer, Savunma Bakanı Robert McNamara'ya "Northwoods Operasyonu" isimli bir plan sunar. | Open Subtitles | ليمان ليمنتزر رئيس هيئة الأركان المشتركة يقدم إقتراح إلى وزيرِ الدفاع روبرت مكنمارا، يسمى عملية نورثوودذ، غابات الشمال |
| Plan McNamara tarafından reddedildi ve Başkan John F. Kennedy bizzat kendisi, Genelkurmay Başkanı Lemnitzer'i görevden aldı. | Open Subtitles | تم رفض الخطة من قبل مكنمارا، وقام الرئيس جون كيندى شخصيا، بتنحية ليمينتزر من رئاسة هيئة الأركان |
| Genelkurmay Başkanından aldığım emirler doğrultusunda buradayım Richards. | Open Subtitles | أنا بناء على أمر مباشر من هيئة الأركان المشتركة |
| Genelkurmay ile iletişim sağlandı, Binbaşım. | Open Subtitles | الخط الآمن إلى رئاسة أركان الحرب مفتوح أيها الميجور |
| O bir savaş kahramanı, eski Genelkurmay başkanı ve Cumhuriyetçi başkanlık adaylığının gözdesi. | Open Subtitles | هو بطل حرب، رئيس أركان سابق وسيغدو حتماً المرشح الجمهوري |
| Sizin ve kocanızın Genelkurmay Başkanlığındaki yeni pozisyonunuzu kutlarım. | Open Subtitles | ...تهانينا على نيل زوجكِ منصبه الجديد كرئيس أركان |