- Beni töhmet altında bırakabileceği gerekçesiyle, cevap vermeme hakkımı kullanıyorum. | Open Subtitles | في واشنطن العاصمة؟ أرفض الإجابة على أساس أنها قد تجرمني |
Sayın Hâkim, davayla ilgisi olmadığı gerekçesiyle itiraz etmek durumundayım. | Open Subtitles | يا سيادتك ينبغى على أن أعترض هنا على أساس ذات الصلة |
Ne yapmak kadar önemli olduğu gerekçesiyle dayalı. | Open Subtitles | وبناء على أساس أن ما عليك فعله هو مهم جدا |
Ama bu başka bir şeydir. Bu tahminler firma gerekçesiyle olması. | Open Subtitles | ولكن هذه المرة، وهنا هي التوقعات لها أساس راسخ. |
Bu noktada, polisin, ...tartışmalara yol açan kadın hakları aktivisti Hani Jibril'i, ...saldırıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle gözaltına aldığını biliyoruz. | Open Subtitles | في هذه المرحلة، ونحن نعلم السلطات قد اخذت المرأة المثيرة للجدل الناشطة في مجال الحقوق هاني جبريل إلى الحجز لارتباطها بالهجوم |
Beni töhmet altında bırakabileceği gerekçesiyle cevap vermeme hakkımı kullanıyorum. | Open Subtitles | أرفض الإجابة على أساس أنها قد تجرمني |
Beni töhmet alında bırakabileceği gerekçesiyle, cevap vermeme hakkımı kullanıyorum. | Open Subtitles | أرفض الإجابة على أساس أنها قد تجرمني |
- Beni töhmet altında bırakabileceği gerekçesiyle cevap vermeme hakkımı kullanıyorum. | Open Subtitles | أرفض الإجابة على أساس أنها قد تجرمني |
İtiraz, can sıkıcı olduğu gerekçesiyle reddedildi. | Open Subtitles | تم إبطال الإعتراض على أساس أنه ممل |
- Ölü bulduğumuz bir adam gerekçesiyle. | Open Subtitles | على أساس أننا وجدنا جثة الرجل القاتل |
- Tesis etme gerekçesiyle. | Open Subtitles | على أساس الأساس |
Onlar kimseyi mecbur gerekçesiyle yoktu. | Open Subtitles | ليس لديهم أساس للفرض على أحد |
İngiliz yasalarına göre Delaney'nin karısı olarak cinnet gerekçesiyle vasiyetine itiraz etmek için meşru hakka sahipsiniz. | Open Subtitles | وفقاً للقانون الإنجليزي فبصفتكِ زوجة (دلاني) لديك الحق القانوني للطعن بصحة وصيته على أساس فقدانه للعقل |
"Belediye meclisi toplantısında, yerel mülk sahipleri.... ...Halloran'ların önerisini, devlet okullarını aşırı kalabalıklaştıracağı gerekçesiyle reddetti" | Open Subtitles | "في اجتماع مجلس تقسيم المناطق، أصحاب العقارات المحلية اعترضوا... ... على اقتراح "هالوران" على أساس أنه سيخلق ازدحام بالمدارس الحكومية " |
- Çalınmış olması gerekçesiyle. | Open Subtitles | -على أساس إنه مسروق . |
Bu noktada, polisin, ...tartışmalara yol açan kadın hakları aktivisti Hani Jibril'i, ...saldırıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle gözaltına aldığını biliyoruz. | Open Subtitles | في هذه المرحلة، ونحن نعلم السلطات قد اخذت المرأة المثيرة للجدل الناشطة في مجال الحقوق هاني جبريل إلى الحجز لارتباطها بالهجوم |