| Ve bu seyahat için %50 daha fazla ödedi. Bildiğin gibi dostum, bakmam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | وأحصل على أجر مضاعف عندما أسافر، كما تعلم يا صديقي لديّ عائلة لأطعمها |
| Hadi, patron. Bakmam gereken bir ailem var. Tamam, tamam. | Open Subtitles | هيّا أيها الرئيس لديّ عائلة لأطعمها |
| Bakmam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | لديّ عائلة لأطعمها |
| Korumam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | لدّي عائلة لاحميها |
| Korumam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | لدّي عائلة لاحميها |
| Bu gazeteler için iyi, fakat bakmam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | ان هذا كلام جيد للجرائد و لكن لدى عائلة لأطعمها |
| Bakmam gereken bir ailem var ama iş yok. | Open Subtitles | لدى عائلة على اطعامها ولا يوجد لدى عمل الان |
| Yapma. Oraya gitme. Bakmam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | بحقك، لا تأخذنا لهذا اسمع، لدي عائلة لأطعمها |
| Delirdin mi? Benim bakmam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | هل أنت مجنون لدي عائلة لأطعمها |
| Beslemem gereken bir ailem var. | Open Subtitles | لدّي عائلة أعيلها |
| Biliyorsunuz bakmam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | لدى عائلة وأنت تعلم ذلك |
| Düşünmem gereken bir ailem var. | Open Subtitles | أنا لدى عائلة لأفكر بها |
| Ama benim de bakmam gereken bir ailem var. | Open Subtitles | ولكن لدي عائلة لأطعمها |