| Saat 8'te. Saul'u bara getirecekler. Babam da tapuyu getirecek. | Open Subtitles | الساعة الثامنة سيحضرون سول الى الصالون ، وسيحضر والدي صك الملكية |
| Haritalarımızı kullanarak Rommel'i Kahire'ye getirecekler. | Open Subtitles | سيحضرون روميل إلى القاهرة عن طريق خرائطنا |
| - Çayınız için hemen sıcak su getirecekler. | Open Subtitles | سيجلبون الماء الساخن من أجل الشاي حالاً. -شكراً |
| Bir gün çocuk da getirecekler. | Open Subtitles | و يوم واحد، سيجلبون أطفال أيضاً |
| İki saat içinde portatif sinyal çözücü getirecekler. | Open Subtitles | لديهم محلل اشارة محمول سيحضرونه خلال ساعتين |
| Bunu çözmek için daha çok polis getirecekler o kadar. | Open Subtitles | سيقومون فقط باحضار المزيد من الشُرطة لتسوية المسائل |
| Daha fazla asker ve ekipman getirecekler ve ne pahasına olursa olsun getirmeye devam edecekler. | Open Subtitles | سوف يحضرون المزيد من الرجال والمعدات وسيستمرون في إحضارهم مهما تكلف الأمر |
| Sonra eski haline getirecekler. | Open Subtitles | سيعيدونه لمكانه. |
| Söyledim. Yarın getirecekler. | Open Subtitles | أعلم هذا,سوف يأتونا بالمدد غدا. |
| Bir dakika içinde ölüm şeklimi belirlemek için beyaz bantı getirecekler. | Open Subtitles | بعد لحظة سيحضرون الشريط الأبيض ويحددون مكان سقوطي |
| Bir dakika içinde ölüm şeklimi belirlemek için beyaz bantı getirecekler. | Open Subtitles | بعد لحظة سيحضرون الشريط الأبيض ويحددون مكان سقوطي |
| Dikkatli ol Felix. Biraz dans ettikten sonra pastayı getirecekler. | Open Subtitles | جئت لأنبهك فحسب أنهم سيحضرون الكعكة بعد عدة دقائق |
| Yakında yemek getirecekler, yeterli zamanın olmayacak. | Open Subtitles | سيحضرون الطعام لنا قريبًا لن يكون لديك وقتًا كافيًا |
| Saat 14:00 gibi cesedi getirecekler. Telaşa gerek yok. | Open Subtitles | سيحضرون الجثة الساعة الثانية بلا تردد |
| Bize büyük bir otobüs getirecekler böylece hepimiz binebileceğiz. | Open Subtitles | سيحضرون حافلة كبيرة يمكننا ركوبها جميعا |
| Sana yiyecek bir şeyler getirecekler, tamam mı? | Open Subtitles | سيجلبون لك شيئا تأكليه، اتفقنا؟ |
| Acaba sonra bize battaniye getirecekler midir? | Open Subtitles | أتحسبهم سيجلبون لنا بطانيات لاحقاً ؟ |
| Şimdi kendi adamlarını getirecekler. | Open Subtitles | سيجلبون أبناء جنسهم. |
| Müdürü canlı görmek istiyorlarsa onu ve uyuşturucuyu getirecekler. | Open Subtitles | سيحضرونه هو و بضاعتنا إن كانوا يريدون رؤيه مديرتهم على قيد الحياة ثانية |
| Onu bana onlar getirecekler. | Open Subtitles | هم سيحضرونه إلى |
| Bunu çözmek için daha çok polis getirecekler o kadar. | Open Subtitles | سيقومون فقط باحضار المزيد من الشُرطة لتسوية المسائل |
| Hey parti öncesi bana gelmek ister misin? Arkadaşlar tekila getirecekler. | Open Subtitles | ...هل تريدين ان تحضري الى بيتي قبل الحفلة ثم بعض الشباب سيمرون و يحضرون التيكيلا |
| Geri getirecekler. | Open Subtitles | هم سيعيدونه |
| Söyledim. Yarın getirecekler. | Open Subtitles | أعلم هذا,سوف يأتونا بالمدد غدا. |