| Seni kilisede ilk gördüğüm zaman tıpkı bir erkek gibiydin. | Open Subtitles | عندما رأيتك لأول مرة في الكنيسة لقد بدوت كرجلٍ حقاً |
| Kibar ve şefkâtli bulmuştum seni dünya denen bu kayanın içinde sığınabileceğim bir yarık gibiydin. | Open Subtitles | بدوت لطيفاً شق في العالم القاسي يمكنني الإحتماء فيه |
| # Bir başına yapayalnızken Ölecekmiş gibiydin biliyorsun # | Open Subtitles | دائما اشعر بالوحدة بدون صديق اتعرفين انت تشعرين كأنك تموتين |
| Bir çeşit onun projesi gibiydin. Tahminim bunda başarısız oldu. | Open Subtitles | أنت له بمثابة مشروع و اعتقد أنه فشل فى ذلك |
| Lokantadan bahsederken üzülmüş gibiydin. | Open Subtitles | سابقًا حينما كنتُ أحدّثكِ عن المطعم، بدوتِ مستاءةً. |
| Noel sabahındaki bir çocuk gibiydin. Kendin de söyledin. | Open Subtitles | كنت مثل الطفل في صباح عيد الميلاد قلت ذلك لنفسك |
| Birlikte sıcak bir öğle yemeği yemekten çok hoşlanıyor gibiydin. | Open Subtitles | بدوتَ متمتّع حقّاً في الغداء المريح سوية |
| Kibar ve şefkâtli bulmuştum seni dünya denen bu kayanın içinde sığınabileceğim bir yarık gibiydin. | Open Subtitles | بدوت لطيفاً شق في العالم القاسي يمكنني الإحتماء فيه |
| Ve ortaya çıktığında, sanki benden nefret ediyor gibiydin. | Open Subtitles | وعندما استدرت ونظرت لى بدوت وكأنك تكرهنى |
| Bizi Stockburn'e karşı uyarırken onu tanıyor gibiydin. | Open Subtitles | في الليلة اللتي حذرتنا من ستوكبورن بدوت وكأنك تعرفة |
| Jim,insan yiyor gibiydin. | Open Subtitles | جيم , لقد بدوت في الصورة و كانك تلتهم انسانا |
| # Bir başına yapayalnızken Ölecekmiş gibiydin biliyorsun # | Open Subtitles | دائما اشعر بالوحدة بدون صديق اتعرفين انت تشعرين كأنك تموتين |
| Sanki kafasına bir şapka filan takmaya çalışıyor gibiydin. | Open Subtitles | لأنها لن تمسكه يبدو الأمر و كأنك تحاولين |
| - Ne olmuş sorularıma? - Tiz sesinle delip geçiyor gibiydin. | Open Subtitles | صوتك المنخفض للغاية كأنك كنت تحدثين نفسك |
| Kendini bildi bileli seni tanıyordu. Babası gibiydin. | Open Subtitles | كانت تعرفك منذ الأبد كنت بمثابة الأب لها |
| 51. istasyonda istediğimiz bir itfaiyeci gibiydin. | Open Subtitles | انكِ بمثابة الاطفائية التي نريدها هنا في المركز51 |
| Ve sen gittiğimde biraz hayal kırıklığına uğramış gibiydin... | Open Subtitles | بالإضافة بدوتِ محبطة قليلاً عندما غادرت,لذا000 |
| Ciddiyim, savaşçı Prenses Zeyna gibiydin. | Open Subtitles | أنا جاد لقد كنت مثل زينا الأميرة المحاربة |
| Seni buraya gelirken gördüm. Acı çekiyor gibiydin. | Open Subtitles | رأيتُكَ قادماً ألى هنا بدوتَ و كأنكَ تتألم |
| Seni. Orada hayalet görmüş gibiydin. | Open Subtitles | أنت , أعتقدت بأنك تبدو كمن رأى شبحاً هناك |
| Dün akşam Manolo'nun yerinde bir köpekbalığı gibiydin. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ قرش نمرِ في مانولو ليلة أمس. |
| Sanki orada gibiydin, varlığını hissettik. | Open Subtitles | لقد كان وكأنكِ هناك كما كنا, وشعرنا بروحك |
| Tüp patlamadan önce acı çekiyor gibiydin. | Open Subtitles | بدوت وكأنّك متألمة قبل أن ينفجر الصهريج الألم يأتي ويزول |
| Masal diyarından gelen bir karakter gibiydin benim için hayatımda olması gereken kusursuzluktun. | Open Subtitles | ..لقد أصبحتِ تلك الشخصية في مُخيلتي، كنتِ وكأنكِ أتيتِ من قصةٍ خيالية وكنتِ كأنكِ ذلك النقاء ليس فقط في حياتي |
| Şimdi Joo Won'um oldun işte. Az önce başka biri gibiydin. | Open Subtitles | هذا هو ولدي جوو ون قبل قليل كنت تبدو كشخص لا اعرفه |
| Geçen hafta birkaçının kötü olmadığını düşünüyor gibiydin. | Open Subtitles | الإسبوع المنصرم بدا وكأنك لا تراها مجرد سخافات |
| O gece sanki tüm kavgalarımızı içinde biriktirip patlamış gibiydin. | Open Subtitles | الأمر كان كما لو أنّكِ كبتِّ كلّ شجارٍ كان بيننا و من ثمّ إنفجرتِ تلكَ الّليله |
| Evet, profesyonel konuşmacı gibiydin. | Open Subtitles | أجل، لقد كنت أشبه بخطيب محترف |