| Buralarda gidebileceğimiz başka hiçbir yer yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد أى مكان أخر هنا يمكننا الذهاب له ؟ |
| Annem gidebileceğimiz tek bir yer olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت أمي بأنه يوجد مكان واحد فقط باقى يمكننا الذهاب أليه |
| gidebileceğimiz bir yer olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك مكان نستطيع الذهاب إليه |
| gidebileceğimiz başka bir yer var mı Mykaela? | Open Subtitles | طيب، هل يوجد مكان أخر نستطيع الذهاب إليه يا ميكائيلا? |
| Yapabileceğimiz bir şey olmalı. gidebileceğimiz biri. Testler. | Open Subtitles | لابد أن هناك ما نستطيع فعله، شخص نستطيع الذهاب إليه، اختبارات نجريها |
| En azından artık gidebileceğimiz bir adres var. | Open Subtitles | على الأقل الآن لدينا عنوان للذهاب اليه |
| gidebileceğimiz başka yer yok. | Open Subtitles | ليس لدينا مكان أخر لنذهب إليه |
| Keşke yalnız kalmak için gidebileceğimiz bir yer olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو كان هناك مكان ما يمكننا أن نذهب إليه لنبقى وحدنا |
| Anakarada gidebileceğimiz bir kısım olmadığından emin miyiz? | Open Subtitles | هل نحن واثقون من عدم وجود أي جزء من البر الرئيسي يمكننا الذهاب إليه؟ |
| Haritada gidebileceğimiz başka yerler de var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأماكن على الخريطة يمكننا الذهاب إليها. |
| gidebileceğimiz bir sürü başka yer var. | Open Subtitles | توجد العديد من الأماكن الأخرى يمكننا الذهاب إليها |
| gidebileceğimiz pek bir yer kalmadı. | Open Subtitles | لم تعد هناك متاجرة كثيرة يمكننا الذهاب إليها |
| Mira... Hadi gel, benim gidebileceğimiz bir yerim var. | Open Subtitles | هيّا، لديّ مكان يمكننا الذهاب إليه، إتفقنا؟ |
| Okuldan sonra gidebileceğimiz bir yerim var. | Open Subtitles | لدي مكان يمكننا الذهاب إليه بعد المدرسة. |
| Bekle, seninle geleceğim. gidebileceğimiz bir yer biliyorum. | Open Subtitles | مهلاً، سآتي معك، أعرف مكاناً نستطيع الذهاب إليه |
| gidebileceğimiz sakin bir yer var mı? | Open Subtitles | هل تعرف مكان خاص يمكننا الذهاب إليه ؟ |
| Tamam. gidebileceğimiz bir yer biliyorum. | Open Subtitles | حسنا أعرف مكانا يمكن الذهاب إليه |
| Yani dışarıya çıkamayız ama gidebileceğimiz başka yerler olabilir | Open Subtitles | اعني لا نستطيع الذهاب للخارج لكننا يمكن الذهاب الى أي مكان آخر |
| Götürebileceğim yerleri. Birlikte gidebileceğimiz yerleri. | Open Subtitles | الاماكن التى استطيع الذهاب اليها الاماكن التى نستطيع الذهاب اليها |
| Şimdi, gidebileceğimiz bir sığınağımız var Cylonların haberdar olmadıkları bir sığınak. | Open Subtitles | ...الان لدينا ملجا للذهاب اليه ! ملجا لايعلم (السيلونز) اي شي عنه |
| gidebileceğimiz bir yer biliyorum. | Open Subtitles | هيّا، لديّ مكان لنذهب إليه |
| Orası gidebileceğimiz tek yer. | Open Subtitles | إنه المكان الوحيد الذي يمكننا أن نذهب إليه |
| Peşinden gidebileceğimiz bir sürü başka suçlu vardı ama onun yerine beni bu aşağılık şantajının içine çektin. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الفاسدون . كان بإمكاننا النيل منهم و بدلاً من ذلك، أحضرتني إلى هنا بالإبتزاز |