| gotik etiketi 1970'lerde yeni bir müzik sahnesi ortaya çıkana dek edebiyat ve filme aitti. | TED | التسمية القوطية بقيت تشير إلى الأدب والسينما حتى عام 1970 عندما ظهر مشهد موسيقي جديد. |
| Bugün, Poe deyince aklımıza gotik şiirler, Gammaz Yürek ve Kuzgun geliyor. | TED | الآن، اليوم فيما يتعلق بـ آلان بو نفكر في القصائد القوطية وحكاية القلوب والغربان. |
| Bu noktada gotik kelimesi Romantizmin daha karanlık bir halini tanımlamak üzere yeniden şekillendirildi. | TED | هنا، تم إعادة صياغة كلمة القوطي لوصف النوع الأدبي الذي ظهر كصنف رومانسي مُظْلِم. |
| Ayrıca alt-türlere de ayrıldılar; cybergoth, gothabilly, gotik metal ve hatta steampunk gibi. | TED | وقد تفرعت أيضًا إلى عدة أنواع فرعية، مثل السيبرغوث وغوثابيلي والميتال القوطي وحتى ستيمبانك. |
| Binaları ufukta dikkat çeken metal parçalar ve gotik kulelerle süsledi. | TED | وقام بزخرفة تلك المباني بتقليمات وأخاديد معدنية وأبراج قوطية وهي بارزة بالفعل في الأفق. |
| Gümüş Şövalye gotik korkunç, dehşetengiz iskelet ejderle karşı karşıyadır. | Open Subtitles | الفارس الفضي (جوثيك) كان يقف مواجهاً هيكل التنين الفظيع |
| Ama gotik Jeannie, kulakların bendeyken diyeyim pornodaki en tuhaf esas oğlana çok kötü hükmediyordun. | Open Subtitles | لكن، يا"غوث جيني"، طالما أنكِ تسمعينني، لقد كنتِ متسلطة جدا على ما سأطلق عليه أغرب رجل في الدعارة. |
| gotik,acayip ve kendini küçümseyen bir alaycılığı var. | Open Subtitles | إنه قوطي وبشع وكله مسلم حتى الآن غلى حس الفكاهة المصطنع |
| Brooklyn Köprüsü günümüzde hala eski dubalarının üzerinde durarak gotik kulelerini ve New York'un kapısını oluşturan çapraz kabloları destekliyor. | TED | اليوم، لايزال جسر بروكلين صامدًا على قيسوناته القديمة داعمًا أبراجه القوطية وكابلاته المميزة ويشكل إطارًا لبوابة الخروج من مدينة نيويورك |
| İsveç death metali, metalcore, grunge, gotik, endüstriyel, nu metal, Yeni Amerikan... | Open Subtitles | میتالکور، الجرونج، القوطية المعادن، والمعادن الصناعية، البديل الثابت، نو المعادن، وموجة جديدة من المیتال الأمريكية. |
| gotik polis. Ve dikkatli olsan iyi edersin çünkü kanını berbat emer. | Open Subtitles | الشرطية القوطية عليكِ الحذر و إلاّ قامت بامتصاص دمك |
| Paris'in yeraltını keşfettikten sonra yukarı tırmanmaya karar verdim ve Paris'in tam ortasında olan gotik bir anıta tırmandım. | TED | بعد إستكشاف ما تحت باريس، قررت التسلق لأعلي، وتسلقت النصب القوطي هذا بالضبط في وسط باريس. |
| Votka ve kızılcık şerbetinin neresi gotik? | Open Subtitles | و ما القوطي في شرب الفودكا مع شراب التوت البري؟ |
| Şu gotik tarzın iki yıl önce modaydı, yani belki şu vampir makyajından vazgeçip, daha dar kıyafetler giymeyi düşünmelisin. | Open Subtitles | الشيء القوطي كان قبل سنتان, لذا ربما عليكي أن تزيلي مكياج مصاصي الدماء , و ارتداء بعض الملابس الملائمة |
| Ve bunun gibi bir ortamda korkunç olurdu. Burası gotik bir katedral. | TED | و ستكون تلك الموسيقى مجرد ضوضاء لو عُزفت في محيطٍ كهذا. هذه كاتدرائية قوطية. |
| gotik bir Sylvia Plath olduğunu düşünüyor. Selam Gideon. | Open Subtitles | تظن نفسها انها فتاة قوطية مثل سيلفيا بلاث |
| Bilirsin, gotik şeyler. gotik dergiler, gotik müzik. | Open Subtitles | تعلمين, أمور قوطية مجلات قوطية, موسيقى قوطية |
| Ejderden korkan halk soylu Gümüş Şövalye gotik'i kutlamak için saklandıkları yerden çıktı. | Open Subtitles | فظهر الملك الضعيف من مخبأه (لتهنئة الفارس النبيل الفضي (جوثيك |
| Ama efendi Gildas, Gümüş Şövalye gotik'çilik oynuyorum. | Open Subtitles | لكن سيّدي (جيلدس) أنا كنت ألعب (الفارس الفضي (جوثيك |
| Eskiden okuduğum gotik kitaplarda geçerdi. | Open Subtitles | كانت مثل كتب "سوهارب غوث" التي كنت تملكينها. -حسنا. |
| Rock Yıldızı, Hazır Giyim, Özel Tasarım, gotik! | Open Subtitles | نجم الروك، بيرت، تصميم الأزياء الراقية، قوطي |
| İnsanlarla gotik Romantizm aracılığıyla konuşuyor. | Open Subtitles | إنه يتحدث إلى الأشخاص بواسطة الرومانسيّة القوطيّة. |
| Benim için iyi olmayan gotik bir görünümü vardı. gotik mi? | Open Subtitles | غادرت تلك الحياة ورائي، إذ اقترنت بمظهر قوطيّ لم يناسبني. |
| Avrupa'daki bir çok gotik katedralini semboller kullanarak... yaptıklarına inanmakla, gelecekteki felaket hakkında simya kullanarak şifrelenmiş mesajlar bıraktıklarına inanmakta. | Open Subtitles | لقد شاهد فوكانالي العديد من التغييرات في بداية القرن العشرين , و التي تُعد دليل على |
| Bence bu çok havalı bir gotik sırt desteği. | Open Subtitles | اعتقد انه مثل دعامة ظهر قوطيه رائعه |
| gotik... | Open Subtitles | جوث... |
| Bir gotik derinlerde bir yerde bu dünyanın bitmiş olduğunu düşünür. | Open Subtitles | يؤمن القوط من أعماقهم أنّ العالم في حالة يُرثى لها |
| Hafif bir punk rock, biraz da gotik anlayışı olan biri. | Open Subtitles | ربما مع قليل من عزف "الروك" و قليلاً من الهمجية |
| Kampüsde takılmak isteyen gotik çocuklar var mı? | Open Subtitles | الهمجيون بالحرم الجامعي يبحثون عن صيد |
| Gotiklerin başı gibi bir şey mi? Bu gotik metal, baba. Senin dediğin gotik orta çağdan kalma. | Open Subtitles | أنه عن القوطيين , أو من هذا القبيل القوطييون من القرون الوسطى |