| Elleri ve ayaklarıyla gurur duyar. Çok küçükler. | Open Subtitles | إنه فخور بيديه و قدميه إنها صغيرة للغاية |
| Demek istediğim; kendisiyle daima gurur duyar ve hiçbir zaman... | Open Subtitles | .. ما أعنيه هو .. إنه فخور بنفسه دائماً .. و لم |
| Sence şu anda olduğun liderden gurur duyar mıydı görse? | Open Subtitles | أتظنها ستكون فخورة بك الآن بعد أن أصبحت هذا القائد، |
| Büyülü Kabare Büyük Santini'nin dünyaca ünlü su tankı illüzyonunu sunmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | يفخر " البساط الأحمر " بتقديم صفيحة الماء الوهمية العظيمة الشهيرة في العالم |
| Politikadan bağımsız olarak, pek çok insan Amerikalı olmaktan gurur duyar ve Amerikalılara diğer ülke vatandaşlarına nazaran iltimas tanır. | TED | بغض النظر عن سياستك، كثير من الناس فخورون لكونهم أمريكيون ويفضلون الأمريكيين على البلاد الأخرى. |
| Ne zaman haberiniz gelse okul heyecanlanır ve başarılarınızla gurur duyar." | Open Subtitles | منذ عادت أخبارك تأتي إلينا ونحن فخورين بإنجازاتك |
| Herkes, büyük ağacı sever ve onunla gurur duyar. | Open Subtitles | وهم جميعا أن الحب شجرة كبيرة ، أليس كذلك؟ انهم كل واحد أن تفخر. |
| Arizonalı dürüst bir çiftçinin karısı olmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | ستكون الزوجة الفخورة لمزارغ (أريزونا) الصادق |
| Bu kadar ilerlediğin için gurur duyuyorum, ve umarım o da benimle gurur duyar. | Open Subtitles | انا فخور لأنه وصل لهذه المرحله وأتمنى أن يكون فخوراً بي أيضاً |
| Kim böyle bir adamla yatmaktan gurur duyar ki gerçekten? | Open Subtitles | أوه، حَسناً، الذي فخور للنَوْم مَع أيّ رجل، حقاً؟ |
| Bundan cidden gurur duyar. - Ya sen? | Open Subtitles | إنّه لا يؤمن في طلب أيّ شيء إنّه فخور حقاً حول هذا |
| Sanki madalyaymış gibi, onlarla gurur duyar. | Open Subtitles | فهو فخور بهم كما لو كانت ميداليات |
| Kendisiyle daima gurur duyar ve hiçbir zaman şeyden pişman... | Open Subtitles | ... إنه فخور بنفسه دائماً ، و لم يتردَد قط في |
| ...çünkü Lanford Hotel sizlere Soul'un son kralını sunmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | لأن فندق لانفورد فخور جداً لتقديم "تنشيط التحكم الصوتي" إمبراطور الروح الأخير |
| Annesi oğlunun yaptıklarından inanılmaz büyük gurur duyar,.. | Open Subtitles | فى الواقع، امه فخورة جدا بهذا العمل النهائى |
| Herkes seninle gurur duyar. İyi de para kazanabilirsin. | Open Subtitles | الناس سوف تكون فخورة بك يمكنك جني الكثير من المال |
| Başkalarının yanında benimle gurur duyar. | Open Subtitles | أعلم، أمام الناس, تكون فخورة بي جدًّا. |
| Perişan bir kadını ne kimse arzu eder ne de onunla gurur duyar. | Open Subtitles | لا يستطيع المرء أن يتطلع أو يفخر بزوجة بائسة |
| Bayanlar ve baylar Viktor Taransky Simone'u sunmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | السيدات والسادة يفخر فيكتور تارانسكي ان يقدم لكم سيمون على الهواء مباشرة على المسرح |
| Onu bütün arkadaşlarına ve ailesine tanıştırır ve onunla gurur duyar. | Open Subtitles | وتريه للأصدقاء والعائلة وسيصبح لأقبح رجل في العالم وسيكونون فخورون برجلهم القبيح |
| Pinnacle, devrim yaratacak yeni yazılımı sunmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | نحن في" الذروة" فخورين لتقديم برنامج ثوري جديد |
| Bayanlar ve baylar, Pep atletizm: Sunmaktan gurur duyar, | Open Subtitles | السيّدات والسادة، تفخر الشركة بأن تُقدّم البطولة السنويّة السابعة عشر للأبطال. |
| Başarılı bir Arizona çiftçisinin karısı olmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | ستكون الزوجة الفخورة لمزارغ (أريزونا) الصادق |
| Çok alımlı bir kızsın. Her tecavüzcü seni kurbanı yapmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | إنكِ فتاة فاتنة جداً, و أي مغتصب سيفخر بأن تكوني ضحيته |