| Dinle Hâkim Clark, parayı yakında vermezsem esas kaseti Fowler'a göndereceğini söylüyor. | Open Subtitles | اسمع تقول القاضيه كلارك اذا لم ادفع لها قريبا سترسل الشريط لفاولر |
| Belki de kendisine Hâkim Clark üzerinden ulaşırız. | Open Subtitles | ربما نستطيع الوصول له قبلا من خلال القاضيه كلارك |
| Hâkim Clark ile ilgili istediğin dosyaları getirttim. | Open Subtitles | احضرت لك الملفات التي طلبتها عن القاضيه كلارك |
| Hâkim Clark, benimle görüşmeye vakit ayırdığınız için sağ olun. Lütfen, buyurun. | Open Subtitles | حضرة القاضيه كلارك اشكرك لايجاد بعض الوقت للتحدث الي |
| Buraya bir paket almak için geldim, Hâkim Clark'tan. | Open Subtitles | انا هنا لآخذ طلبية من القاضية كلارك |
| Hâkim Clark'ı elinde para ile kredi sahtekârlığından tutukluyorsun. | Open Subtitles | انت تعتقل القاضيه كلارك على قضية الاحتيال للرهن العقاري نقدا باليد |
| Bugün Hâkim Clark ile konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت الى القاضيه كلارك اليوم |
| Hâkim Clark'tan bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | وجدت شيئا عن القاضيه كلارك |
| Sayın hâkimimiz, Hâkim Clark. | Open Subtitles | حضرتها القاضية كلارك |