| Ben sana hızlı arama listesinde neden birinci olduğumdan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن هناك سبب لكون رقمي هو الأول في قائمة الإتصال السريع |
| Bomba imha ekibi hızlı arama listende değildir sanırım? | Open Subtitles | ألا يصادف أن لديك فرقة المتفجرات على الإتصال السريع ؟ |
| Biliyorsun, apartmanında su sıçraması görürsen-- Evsahibi, hızlı arama. | Open Subtitles | إن رأيت واحداً يتحرك في شقتك، مالك المبنى، عبر قائمة الإتصال السريع. |
| Valerie, elimde olmadan hızlı arama listende olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | فاليري، لم أنفك ألاحظ بأني مدرج بقائمة الاتصال السريع لديك. |
| Evet, hızlı arama sanki ilişki barometresi gibi. | Open Subtitles | أجل، قائمة الاتصال السريع بمثابة بارومتر للعلاقة. |
| Ya da siz yankilerin dediği gibi, "hızlı arama" özellikli. | Open Subtitles | أو كما تطلقون عليها أيها الأمريكيون خاصية الطلب السريع |
| - hızlı arama tuşu 6. | Open Subtitles | -رقم ستة في قائمة الاتصالات السريعة |
| Umarım buna dayanabilirsiniz, çünkü seni hızlı arama tuşuma kaydedeceğim. | Open Subtitles | انتم مرحب بكم هنا لانكم ستحضرون على وجه السرعه عندما احتاج لكم |
| Gerçi benim hızlı arama listemdeki ilk numara eskort servisi. | Open Subtitles | لأن أول رقم موجود على الإتصال السريع في هاتفي هو لخدمة عاهرات |
| Galiba hızlı arama listesindeyim. | Open Subtitles | أعتقد أن رقمي في زر الإتصال السريع |
| Numaram, otomobil derneğinin hızlı arama listesinde var. | Open Subtitles | "لديهم رقمي في الإتصال السريع "AA. [شركة مختصة في تصليح السيارات و التأمينات] |
| hızlı arama da Yedinci. | Open Subtitles | الإتصال السريع سبعة |
| İsmi, hızlı arama listende ikinci sırada. | Open Subtitles | -إسمه هو الثاني على قائمة الإتصال السريع . |
| "hızlı arama #1" | Open Subtitles | زر الإتصال السريع - الرقم واحد |
| Söyleme. hızlı arama ayarlarını yapmamalıydık. | Open Subtitles | لا تخبريني لم يكن يجب أن نضع لها الاتصال السريع |
| hızlı arama listesindeki bir numara hep annesi olacak. | Open Subtitles | ستكون أمه دائماً رقم واحد في الاتصال السريع |
| Tüm haber kanalları ve gazetelerin yöneticilerinin numarası hızlı arama listemde kayıtlı, ve sırf Beyaz Saray'a şantaj yapabilmek için | Open Subtitles | لدي على الاتصال السريع أكبر منظمات للأخبار السريعة , وسيتناولون هذه القصة بشراسة |
| - Biraz önce üvey annemdeydim ve senin onun hızlı arama listesinde olduğunu gördüm. | Open Subtitles | -جيري، كنت عند منزل زوجة أبي ورأيت اسمك ضمن قائمة الاتصال السريع لديها. |
| Yani, Senato'nun santral numarası hızlı arama listemde kayıtlı. | Open Subtitles | لدرجة أني وضعت رقم اللجنة على قائمة الطلب السريع بهاتفي |
| Belki de Pete hızlı arama listesine abisini kaydetmiştir. | Open Subtitles | ربّما كان أخاه على قائمة الطلب السريع. |
| - hızlı arama tuşu 6. | Open Subtitles | -رقم ستة في قائمة الاتصالات السريعة |
| Umarım buna dayanabilirsiniz, çünkü seni hızlı arama tuşuma kaydedeceğim. | Open Subtitles | انتم مرحب بكم هنا لانكم ستحضرون على وجه السرعه عندما احتاج لكم |