|   Sen Hükümet görevlilerini hacklemek için, hayaleti hacklenmiş birisin.   | Open Subtitles |    لقد تمّ استخدامك بواسطة شخص ما لاختراق شبحٍ لبعض مسؤولي الحكومة.   | 
|   Sistemi hacklemek için server odasına birlikte gideceğiz.   | Open Subtitles |    سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام سويًا   | 
|   Sistemi hacklemek için server odasına birlikte gideceğiz.   | Open Subtitles |    سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام سويًا   | 
|   Sistemi hacklemek için server odasına birlikte gideceğiz.   | Open Subtitles |    سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام سويًا   | 
|   Sistemimizi hacklemek için hangi yazılımı kullandıklarını kontrol ediyorum.   | Open Subtitles |    أتحقق أيّ نوع البرامج التي استخدموها لإختراق نظامنا   | 
|   Ve bir kilise sitesini hacklemek için böyle bir uzmanı işe almak, bir sineği öldürürken lazer ışını kullanmaya benzer.   | Open Subtitles |    توظيف مثل هذه الشفرة المعقدة لإختراق موقع كنيسة انه مثل استخدام ليزر لقتل ذبابة   | 
|   Sistemi hacklemek için server odasına birlikte gideceğiz.   | Open Subtitles |    سنذهب إلى غرفة الخادم لاختراق النظام سويًا   | 
|   Dosyalarında GGTAM'i hacklemek için kullandığı programın kaynak kodunu bulduk.   | Open Subtitles |    وجدنا شفرة المصدر للبرنامج الذي استخدمته لاختراق (كرافت) وسط ملفاتها.   | 
|   Uçağın savunma sistemlerini hacklemek için gönderdikleri güçlü, kesintisiz sinyal yüksek rakım ihtiyacı doğurmuş olmalı.   | Open Subtitles |    لإختراق دفاعات الطائرة، سيكون عليهم التواجد على علو مرتفع... ويرسلوا إشارة قوية متواصلة.   |