| Yaptığınız her şey, uğraştığınız her iş bir hafta içerisinde sonuçlanacak. | Open Subtitles | كل ما كنت قد القيام تم بناء وسيحدث خلال أسبوع واحد. |
| Geçtiğimiz hafta içerisinde, Gotham'daki kayıp kişiler dosyası ciddi bir biçimde kabardı... | Open Subtitles | لقد تكررت حوادث الإختطاف بشكل مريع في غوثام خلال أسبوع |
| İçişleri bakanlığı bile dosyanın bir hafta içerisinde kapatılmasını emretti! | Open Subtitles | حتى وزير الداخلية قد أمر بإغلاق القضية في غضون أسبوع |
| Ve bir hafta içerisinde kademeli olarak karaciğer, böbrekler ve pankreas iflas etmeye başlayacak. | Open Subtitles | لقد تدهورت في أسبوع واحد وظيفة كل من البنكرياس، و الكلية، و الكبد |
| 1 hafta içerisinde duruşmam var. | Open Subtitles | سيصدر الحكم على في خلال إسبوع واحد تقريباً |
| Sonra, bir hafta içerisinde, iflas etmiş kişilerin, şirketlerin ve mülklerin eşyalarını satışa çıkarıyorlar. | Open Subtitles | وفي خلال اسبوع يٌعلن عن مزاد لبيع متعلقات الشركات المفلسة |
| Veri izlemeleri son iki hafta içerisinde onun hapishaneyi onlarca kez ziyaret ettiğini gösteriyor | Open Subtitles | تعقب البيانات يظهر أنها زارت السجن أكثر من اثنتي عشرة مرة خلال الأسبوعين الماضيين |
| Bir hafta içerisinde İngiltere'ye gidiyorum. Ne kadar kalacağım belirsiz. | Open Subtitles | وخلال أسبوع واحد سأسافر إلى إنجلترا |
| Papazlık odasından bir hafta içerisinde çıkmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تغادر مقرّ الأبرشيّة في غضون اسبوع. |
| Ve birkaç hafta içerisinde şu minnettar olma basketlerine dönebilirsin. | Open Subtitles | وخلال بضعة أسابيع عندما تقومون بفعل تلك الأشياء .. اشكروني |
| Son hafta içerisinde kuvvetli ilaçlarla tedavi edilen hastalar için CYBH kayıtlarını araştırdım. | Open Subtitles | فراجعتُ ذلك في سجل الأمراض المنتقلة جنسيّاً لمَن يُعالَج بأدوية قويّة خلال الأسبوع الماضي |
| Ancak özel endüstri bile böyle bir şeye bir hafta içerisinde bir uzay aracı göndermeyi başaramaz, astronomların uzaktan gözlem yapmaları gerekiyor. | TED | لكن حتى الصناعة الخاصة لا يمكنها إطلاق مركبة فضائية خلال أسبوع إلى شيء كهذا، يجب على علماء الفلك الاعتماد على المراقبة عن بعد. |
| Eh, birkaç hafta içerisinde alışırsın. | Open Subtitles | ستعتاد عليه خلال أسبوع أو نحوه |
| veya bir hafta içerisinde hamile kalacağını. | Open Subtitles | أو أنه خلال أسبوع ستصبح حاملاً |
| Daha da heyecanlı olan nihayet seninle tanışmak ve kutlamak için bir hafta içerisinde geliyor olmamdır. | Open Subtitles | ،والأكثر إثارة من ذلك هو أني قادمة لرؤيتك والإحتفال معك في غضون أسبوع |
| Babam bir hafta içerisinde kolileri alacak. | Open Subtitles | أبي سيأتي ليلتقط الصناديق في غضون أسبوع |
| Ve bir hafta içerisinde kademeli olarak karaciğer, böbrekler ve pankreas iflas etmeye başlayacak. | Open Subtitles | لقد تدهورت في أسبوع واحد وظيفة كل من البنكرياس، و الكلية، و الكبد |
| Eğer elektrik kesilseydi muhtemelen bir hafta içerisinde sıcaklık ve nemin çok büyük etkilerini görürdük. | Open Subtitles | إذا ما إنتهت كلّ الطاقة الكهربائية من المحتمل خلال إسبوع سنرى فساد كبير جداً |
| Ve bir hafta içerisinde sistemi kurmak istiyorum. | Open Subtitles | واريد ان اجهز للعمليات فى خلال اسبوع |
| Son iki hafta içerisinde, o numaraya yirmibir arama yapılmış hepsi de gece yarısından sonra. | Open Subtitles | هه، 21 مكالمة خلال الأسبوعين الماضيين بعد منتصف الليل |