| Bunu fazlasıyla hak ettiklerini belki de hiç itiraf edemeyebilirler. | Open Subtitles | و قد لا يدركون قط جهودهم أنهم يستحقون ذلك بجدارة |
| Daha iyisini hak ettiklerini anlamalarını sağlayabilir miyiz? | Open Subtitles | هل بإمكاننا جعلهم يعتقدون أنهم يستحقون أفضل؟ |
| Neden? Her zaman kötü insanların ölmeyi hak ettiklerini söylemez miydin sen? - Sen kötü bir insan değilsin. | Open Subtitles | أوَلستَ مَن يقول دائمًا إنّ الأشرار يستحقّون الموت؟ |
| Onları param parça ettim. Çıkardıkları ses hoşuma gidiyordu. Çünkü bunu hak ettiklerini düşünüyordum. | Open Subtitles | مزّقتهم إربًا، واستمتعت بصرخاتهم لأنّي أدركت أنّهم يستحقّون ذلك مثلك. |
| Bir vücudu öyle kestiklerinde, insanlara o kişilerin pis işlere bulaştıklarını yaptıkları bir şey yüzünden böylesine bir ölümü mutlaka hak ettiklerini düşündürtüyorlar. | Open Subtitles | عندما يشوهون جسداً بهذا الشكل، يجعلون الناس يفكرون أنهم لابد أن يكونوا منطويين، لابد من أن ينشغلوا الى حدٍ كبير بالموت لأنهم قاموا بشيءٍ ما. |
| Bana kalırsa, hayat böyle yanlış yol, hak ettiklerini buldular. | Open Subtitles | بقدر ما أنا مُهتم، إنهم حصلوا بالضبط .على ما يستحقونه |
| Pek çok hayır kurumunda çalışıyorum insanların hak ettiklerini aldığından emin oluyorum. | Open Subtitles | أعمل كثيرًا لدى عدة هيئات خيرية وأتأكد من حصول الناس على ما يستحقون |
| Ama Çılgın Kral, düşmanlarına, hak ettiklerini düşündüğü adaleti verdi. | Open Subtitles | لكن "الملك المجنون" اعطى أعدائه العدالة التى ظن أنهم يستحقونها |
| Bütün kasabaya ölmeyi hak ettiklerini söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ للمدينة كُلّها أنهم يستحقون الموت. |
| Katil, ölmeyi hak ettiklerini düşünmüş olabilir. | Open Subtitles | ربما أعتقد القاتل أنهم يستحقون الموت. |
| Ölmeyi hak ettiklerini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تظن أنهم يستحقون الموت؟ |
| Bunu hak ettiklerini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يستحقون هذا. |
| Onları param parça ettim. Çıkardıkları ses hoşuma gidiyordu. Çünkü bunu hak ettiklerini düşünüyordum. | Open Subtitles | مزّقتهم إربًا، واستمتعت بصرخاتهم لأنّي أدركت أنّهم يستحقّون ذلك مثلك. |
| Yoksa bir şekilde bunu hak ettiklerini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أو تشعر أنهم بطريقةٍ ما يستحقّون ذلك؟ |
| Yoksa bir şekilde bunu hak ettiklerini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أو تشعر أنهم بطريقةٍ ما يستحقّون ذلك؟ |
| Babam bir keresinde bazı insanların ölmeyi hak ettiklerini söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أبي مرّة... بأنّ بعض الناس يستحقّون الموت |
| Bir vücudu öyle kestiklerinde, insanlara o kişilerin pis işlere bulaştıklarını yaptıkları bir şey yüzünden böylesine bir ölümü mutlaka hak ettiklerini düşündürtüyorlar. | Open Subtitles | عندما يشوهون جسداً بهذا الشكل، يجعلون الناس يفكرون أنهم لابد أن يكونوا منطويين، لابد من أن ينشغلوا الى حدٍ كبير بالموت لأنهم قاموا بشيءٍ ما. |
| Bazı insanlar hak ettiklerini bulur. | Open Subtitles | لا تعتذرى , بعض الناس ينالون حقاً ما يستحقونه |
| Kötüler hep hak ettiklerini alırlar. | Open Subtitles | الرجال السيئون يحصلون دائماً على ما يستحقون. |
| Ama Çılgın Kral, düşmanlarına, hak ettiklerini düşündüğü adaleti verdi. | Open Subtitles | لكن "الملك المجنون" اعطى أعدائه العدالة التى ظن أنهم يستحقونها |