| Yani, zarf veya paralel kenar vs. hakkında değil. | Open Subtitles | انا اعني , ليس بشأن الحال أو متوازيات الاضلاع او اياً كان |
| Şaka yapıyorum ama deniz taraklarının gözleri hakkında değil, sahiden gözleri var. | Open Subtitles | انا امزح، ولكن ليس بشأن ان المحار لديها اعين، لديها |
| Değişik diller konuşan insanların nasıl farklı düşündüklerini anlattım, ama tabii bu konu başka yerdeki insanların nasıl düşündüğü hakkında değil. | TED | لقد أخبرتكم أن المتحدثين للغات مختلفة يفكرون بطريقة مختلفة، لكن بالطبع، ذلك ليس بخصوص تفكير الناس في مكان آخر. |
| Gerçekten, bu karikatüristlerin özgürlüğü hakkında değil; sizin özgürlüğünüz hakkında. | TED | إذاً فالواقع، الأمر لا يتعلق بحرية رسامي الكاريكاتير؛ بل بحريتكم الشخصية. |
| Bazı sorularım var, ama tenis topunuz hakkında değil. | Open Subtitles | ـ لا لدي بعض الأسئلة ولكن ليست عن كرة التنس |
| Hayır. Yani, insanlarla konuştum tabii, ama toplantı hakkında değil. | Open Subtitles | أعني، أنني تحدثت مع الناس لكن ليس عن موضوع الاجتماع |
| Bize yalan söylüyordun. Sadece kız hakkında değil, diğer meseleler de var. | Open Subtitles | لقد كنتِ تكذبين علينا، ليس بشأن الفتاة بل بشأن الامور الأخرى. |
| Hayır, bir adam hakkında değil, bu bir muhabir ile ilgilidir. | Open Subtitles | لا ، هذا ليس بشأن شاب إنه بشأن محقق |
| Ve karımın beni nasıl aptal yerine koyduğu hakkında değil eski âşığı hakkında. | Open Subtitles | "و ليس بشأن كيف تجعل زوجتي مني أحمقاً مع عشيقها القديم" |
| - Bu artık Eddie hakkında değil. - Kimin hakkında peki? | Open Subtitles | انه ليس بشأن "ايدي" الان - اذاً بشأن من؟ |
| Bu onun egosu hakkında değil. Seninki hakkında. | Open Subtitles | هذا ليس بشأن غروره، بل غرورك أنت |
| Yani, hislerim hakkında değil, tabii ki. | Open Subtitles | ليس بشأن مشاعري أتجاهك من الواضح |
| Sınav hakkında değil. Sarışın uzaylılar hakkında. | Open Subtitles | ليس بخصوص الإمتحان بل بخصوص هذه الكائنات |
| Tabi ki, bu sadece iPhone hakkında değil. | TED | بالطبع,هذا كله ليس بخصوص اي فون فقط. |
| Dava hakkında değil, kendin hakkında. | Open Subtitles | ليس بخصوص القضية ولكن بخصوصك انت |
| Bu topuklu ayakkabı yada iki buçuk yıldızlı otel hakkında değil, değil mi ? | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بالعبث في فندق رخيص أليس كذلك ؟ |
| Bu sadece çocuklar hakkında değil. Bu herkes hakkında. | Open Subtitles | إنه لا يتعلق بثلاثة أطفال وحسب، بل يتعلق بالجميع. |
| Devamlı habersiz sınav yapardı, matematik hakkında değil, gazozlar hakkında. | Open Subtitles | كان يعطينا اختبارات مفاجئة ليست عن الرياضيات، بل عن المشروبات الغازية حرفياً |
| Bunlar berbat evlilik hakkında değil... ...bunlar bezgindiren işler hakkında değil... | TED | حديثي هذا ليس عن زواجات مضطربة. ليس عن الوظائف الرديئة. |
| Bu duruşma kanunsuzlar hakkında değil. | Open Subtitles | هذه المحاكمة ليست بشأن المقتصّين. |
| Sorularımız var evet, ama sadece korucu hakkında değil. | Open Subtitles | نعم لدينا اسئلة، لكن ليست حول الحامي بكتابك |
| Artık senin hakkında değil, o yüzden ben de alırım. | Open Subtitles | ليس عنك بعد الان , لذا تقبلتُ هذا |
| Seninle konuşabilir miyim? İş hakkında değil. | Open Subtitles | أيمكنني التحدث إليكِ في مسألة لا تتعلق بالعمل؟ |
| Hayır, bu çorba hakkında değil. | Open Subtitles | رباه ، لا ، فهذا ليس بشأنِ الحساء |
| Bu inancınız hakkında değil. Bu güce ulaşmakla ilgili. | Open Subtitles | هذا ليس حول الإيمان , هذا عن يدور حول البحث عن السٌلطة |