| Bildiğin üzere bir süredir radyo işindeyim ve yayıncılık hakkında yeterince şey öğrendiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | هكذا الأمر , ولكنني في لعبة الإذاعة لفترة طويلة , وأظنني تعلمت ما يكفي عن |
| Tamam. Bence kötü şeyler hakkında yeterince şey öğrendik. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أننا سمعنا ما يكفي عن عدم فعل الأمور السيئة |
| Sanırım gelecek hakkında yeterince şey biliyorsun. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تعرف ما يكفي عن مستقبلك بالفعل |
| Sanırım, hepimiz onun hakkında yeterince şey duyduk. | Open Subtitles | أعتقد لقد سمعنا جميعا ما يكفي عن ذلك. |
| Tamam, El Vengador hakkında yeterince şey duydum. | Open Subtitles | -حسنًا، سمعت ما يكفي عن (إلفينغادور ) |