| Ki onun gözleri kara hançerler gibidir ve gören bütün insanlar irkilir. | Open Subtitles | و هو يقول ، هذا صحيح ان عيناه مثل الخناجر السوداء و كل الرجال يخشونها |
| Çakmaktaşı, yaprak boyunca sıra halinde hançerler şeklinde dizilir. | Open Subtitles | السّيليكا تُبْنَى طبقة على طبقة من الخناجر الصّغيرة على امتداد الورقة. |
| Eğer hançerler kayıp olmasaydı ikisinin de kalbine saplayıverirdim. | Open Subtitles | لو لم تكُن الخناجر مفقودة لطعنت كلّ منهما بواحد في قلبه |
| Bugenhagen'in Damien'ı öldürmesi için kardeşine hançerler verdiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل علمت أن بوجنهاجن قد أعطى أخوك خناجر لقتل داميان ؟ |
| Karbon çeliğinden 12,7'lik hançerler üstte. | Open Subtitles | الصف الاعلى خناجر خمسة انشات,فولاذ كربوني |
| İnsanların gülüşlerinde hançerler saklı. Üstelik kan bağı en sıkı olan en kanlı olabilir. | Open Subtitles | فهنا يوجد خناجر في ابتسامات الرجال أقربهم إلينا قربة وأقلهم رحمة بنا |
| Yüzlerce olasılık var bıçaklar, hançerler, ...mektup açacakları, tırnak makası ve süngü. | Open Subtitles | هناك المئات من الاحتمالات السكاكين و الخناجر فتاحات الرسائل ، مقصات الأظافر، و الحراب |
| Evet, harika. Şu hançerler hakkında bir şeyler öğrenebildin mi? | Open Subtitles | بأفضل حال، هل وجدت معلومات بشأن الخناجر تلك؟ |
| hançerler buralarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | الخناجر يجب أن تكون هنا.. فى مكان ما |
| Efendim... bahsettiğimiz o hançerler. | Open Subtitles | سيدى .. الخناجر التى تكلمنا عنها |
| Babam oraya gitti. Bu hançerler de oradan. | Open Subtitles | والدي ذهب هناك، تلك الخناجر من هناك |
| Sadece kılıçlar, ve hançerler... | Open Subtitles | فقط السيوف و الخناجر |
| Uçan hançerler gibi kesin bir hedefin olmalı. | Open Subtitles | " و عِندما تنطلق الخناجر... يجب أن تَصطدم بِالهدف... ." |
| Bu insanlar ve hançerler de ne oluyor böyle? | Open Subtitles | ما المشكله الناس و الخناجر |
| hançerler çekilsin! | Open Subtitles | اخرجوا الخناجر! |
| Burada, insanların gülüşlerinde hançerler saklı. | Open Subtitles | حيثما نذهب هناك بسمات فى خناجر الرجال |