| Onlara anlatmalıyız. O harabelere bakma şansımı değerlendirmeden olmaz. | Open Subtitles | يجب أن نخبرهم ليس قبل أن ألقى نظرة على هذه الأطلال |
| Teyla beni eski harabelere götürdü. Yarısı toprağın içine gömülmüştü, ben vermiştim ona. | Open Subtitles | لقد أخذتنى تايلا إلى الأطلال القديمة و قد كانت مدفونة فى الرمال ، أنا أعطيته لها |
| Perkins'e arabayı harabelere doğru getirmesini söyle, sonra da bizi takip et. | Open Subtitles | أطلب من " بيركينز " أن يحضر العربة إلى أعلى الأطلال ، ثم اتبعانا |
| Lançped! Antik harabelere ne yaptığına bak! | Open Subtitles | "لانشباد", أنظر لما فعلته بتلك الأنقاض الأثرية |
| harabelere gidip, onları bekleyeceğim. | Open Subtitles | {\1cH00cfcfcf}{\3cH003f3f3f}سأتجه فقط نحو الأنقاض وأنتظرهم هناك |
| Eskiden devasa olan bir topluluğun, şimdi harabelere dönmüş olması biraz ironik. | Open Subtitles | إنني أجده أمراً مثيراً للسخرية أنه كانت هناك يوماً تلك الحضارة العظيمة... ولم يتبق منها الآن سوى تلك الأطلال... |
| Sally ve ben, bu harabelere gelmek iyi olur diye düşünmüştük. | Open Subtitles | لقد ظننت و(سالي) أن الحضور لزيارة هذه الأطلال ستكون فكرة رائعة. |
| - harabelere daha çok var mı? | Open Subtitles | -هذه النهاية -كم بقي ونصل الى الأطلال ؟ |
| Güneydeki harabelere doğru giderken, talihsiz olaylar neticesinde, Luffy ve ekibi, dev bir pitonun saldırısına uğradı ve ayrıldı. | Open Subtitles | {\1cH004fc5ec}في مجرى الأحداث المؤسف، بينما كانوا متجهين نحو الأنقاض إلى الجنوب {\1cH004fc5ec}لوفي وفريقه تعرضوا للهجوم من قبل ثعبان سام وتفرقوا |