| Pençe 1 den kontrole. PUSA hasar gördü ama normal programa geri döndü. | Open Subtitles | من ـ تالون 1 ـ إلى مركز القيادة لقد تضررت الطائرة الآلية ولكنها عادت للسيطرة |
| EMP'im hasar gördü ve kullanımda değil. | Open Subtitles | وحدة النبض الكهرومغناطيسي قد تضررت و هى لا تعمل |
| İmkansız. Bir güneş fırtınası sırasında tüm iletişim cihazları hasar gördü. | Open Subtitles | وأدوات الاتصال و تضررت من جراء أشعة الشمس. |
| Geminin reaktörü çarpışmada hasar gördü. | Open Subtitles | أبي، أنت لست مضطرآ لتفعل هذا. محرك هذه السفينه تضرر من الحطام. |
| Omuz yapısı, yani yuvası, bağdokuları, kasları, kıkırdağı tamamen hasar gördü, | Open Subtitles | كامل هيكل الكتف قد تضرر المأخذ، والأربطة العضلات، والغضروف |
| Üst ön dişlerim son üç yıldır sürekli gıcırdattığım için onarılamayacak kadar hasar gördü. | Open Subtitles | إنّ الجبهات العليا متضررة غير قابلة للتصليح عمليا بسبب إجتهادي الثابت خلال السنوات الثلاث الماضية |
| Sanırım atardamar duvarım hasar gördü. - Ne, bilmiyor musun? | Open Subtitles | أعتقد أنّ الجدار الشريانيّ متضرّر |
| Senden gizlemeyeceğim, araba biraz hasar gördü. | Open Subtitles | لا أستطيع الكذب. السيارة لا تطع الأوامر |
| - Bu kulaklarına kalıcı olarak hasar verecek. - Kulaklarım zaten hasar gördü. | Open Subtitles | ممكن ان يضر هذا باذنيك اذني تضررت من قبل. |
| Artık bize bir tehdit değiller ama gemi hasar gördü. | Open Subtitles | هم لم يعودوا يهددونا لكن السفينة تضررت |
| Lastiklerim şiddetli hasar gördü! Kehanet gerçekleşti. | Open Subtitles | تضررت إطاراتي بشدة ، تحققت النبوءة |
| Neyse ki sadece oda hasar gördü. | Open Subtitles | جميل جدا الغرفة الوحيدة .التي تضررت |
| Fonksiyonel kargo devre dışı kaldı. Kaçış aracı hasar gördü. | Open Subtitles | الشحنة العاملة حجبت مركبة الهروب تضررت |
| İşlem sırasında anneniniz gırtlak sinirleri hasar gördü. | Open Subtitles | خلال الاجراء أعصاب الحنجرة تضررت |
| Sol taraf hasar gördü. | Open Subtitles | إذاً فالجناح الأسير للسيارة من تضرر. |
| Daha büyük bir sorunumuz var. Kino hasar gördü. | Open Subtitles | نحنُ لدينا مُشكلة كبيرة, "الكينو" قد تضرر. |
| Devre ciddi şekilde hasar gördü ve yolculuk süresi bir kaç dakikadan fazla süremez. | Open Subtitles | حسنًا، الدوائر متضررة جدًا والرحلة لن تمكث لأكثر من بضع لحظات و.. |
| Saldırı altındayız, silahlar devre dışı, harici algılayıcılar hasar gördü öte yandan istasyona el değmedi. | Open Subtitles | نحن نتعرض للهجوم الأسلحة مُعطلة أجهزة الأستشعار الخارجية متضررة |
| Almanların köprü üstü hasar gördü. | Open Subtitles | إنّ برج الألمان متضرّر! |
| Almanların köprü üstü hasar gördü. | Open Subtitles | إنّ برج الألمان متضرّر! |