Bu gece nöbetiniz olmadığını biliyorum, ama komadaki hastamı kız kardeşi gelene kadar hayatta tutmama yardım eder misiniz? | Open Subtitles | انظري, أعلم أنّكِ لن تعملين الليلة.. لكن كنتُ أرجو أن تبقي هنا وتساعديني.. في إبقاء مريضي ذو الغيبوية حيّاً.. |
Güzel olmayacak ama görevini yapacak ve hastamı hayatta tutacak. | Open Subtitles | لن يكون جميلا، لكنه سيعمل، وسيبقي مريضي على قيد الحياة. |
hastamı bırakmaktan hoşlanmıyorum ama sana kahve ısmarlamak isterim doğrusu. | Open Subtitles | أكره أن أترك مريضي ولكن أود أن أدعوك على لاتيه |
Başka bir hastamı düşünüyorum, Priya, mutlu bir evliliğe sahip, kocasını seviyor ve onu asla incitmek istemiyor. | TED | أنا أفكر في مريضتي الأخرى، بريا التي تزوجت في سعادة تحب زوجها ولم تكن تريد أن تؤذي هذا الرجل |
Oğlumla bir ilişki yaşayabilsin diye hastamı incittim. | Open Subtitles | لقد أذيت مريضتي حتى تستطيع أن يكون لها علاقة مع ابني |
O Indo doktoru hapisten çıkardıklarında ofisimi ve çoğu hastamı kaybettim. | Open Subtitles | عندما أخرجوا هذه الطبيبه الإيندو من السجن فقدت مكتبي، ومعظم مرضاي |
Grup terapisinin kendisi için nasıl başarılı olduğunu anlatsın diye eski bir hastamı davet ettim. | Open Subtitles | دعوتَ مريضاً سابقاً ليأتي ويتحدث مع المجموعه عن مدى تأثير الطب النفسي على حياتي |
Ve bu şekilde yaptığım hasta kabulünde fiziksel muayene olması gereken zamanda da bana şikayetlerini anlatmaya devam eden ilk hastamı hatırlıyorum. | TED | وأتذكر مريضي الأول في هذه السلسلة أستمر في إعطائي معلومات عن تاريخه خلال الزيارة التي كانت محددة للفحص الجسدي. |
hastamı görmeye gel, bana bir ders verirsin, sonra müzik çalar, di mi ama? | Open Subtitles | تأتي و ترى مريضي, و تعلمني, و ندع الموسيقي تعزف, صحيح؟ |
Pekalâ, başka bir hastamı kabul etmeden önce sadece 5 dakikam var, şimdi sadece ana başlıkları söyle. | Open Subtitles | حسناً, لدي 5 دقائق قبل مريضي القادم فلمَ لا تعطيني العناوين الرئيسية؟ |
Evet, anlamıyor, bu da demek oluyor ki gitmesine izin vermek benim kararım, ve ben hastamı tedavi etmeye çalışmaktan vazgeçmedim. | Open Subtitles | لا الذي يعني القرار بذهابه أو لا يعود إلي وأنا لا أستسلم أبدا في محاولة علاج مريضي |
Ameliyata hazırlık bölümüne inip hastamı kaçırmışsınız. | Open Subtitles | نعم لكم هو حرفيا النزول إلى طابقي وتخطف مريضي |
Dedektif, bir sonraki hastamı almadan önce biraz zamanım var. | Open Subtitles | أيها المحققه لديا الوقت الكافي قبل مريضي القادم |
Acil serviste hastamı muayene ediyordum otonomik disfonksiyon için. | Open Subtitles | كنتَ للتوّ بغرفة الطوارىء أفحص مريضي لإختلال الجهاز العصبي المستقل |
Pekala ilk hastamı buldum. Ama bulamadığım bir şey var... | Open Subtitles | حسنا، انا لدي مريضي الأول و لكن الذي لا يتوفر لدي هو.. |
Ah, bir hastamı masada bırakmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | سأكون كذلك حينما تقوم مريضتي من على الطاولة |
hastamı kontrol edip aklının yerinde olduğundan emin olmam gerek. | Open Subtitles | علي أن أراقب مريضتي, لأتأكد أنها بحالة عقلية جيدة. |
hastamı yeniden açmak için doğru olan zamanı bulmam gerek. | Open Subtitles | علي أن أعرف الوقت المناسب تماما لإعادة فتح مريضتي. |
Kazancım iyi ve çok az sayıda hastamı öldürürüm. | Open Subtitles | أنا أمتلك دخلاً جيداً، وأنا فقط أَقتل عدد معقول من مرضاي |
Hayır, ben bir hastamı kaybettim. | Open Subtitles | .... لا , لا , أنا فقط , لقد خسرتُ مريضاً |
Şu an, hastamı öldüren gizemli hastalığı bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | الان أحاول أن أكتشف ما هو المرض الغامض الذى يقتل مريضتى والتى من المصادفة أن تكون |
Çünkü en son bir hastamı evinde ziyaret ettiğimde, haberlere çıkmıştım. | Open Subtitles | لأن آخر مرة اجتمعت بمريض في بيته.. انتهى بذلك في نشرات الأخبار |
hastamı rahatsız etmeyi bırakmazsan, kıçını ısıracak. | Open Subtitles | وربما يقوم بعضك لو لم تتوقف عن إزعاج مريضى |
Kafan güzelken hastamı ameliyat edemezsin. | Open Subtitles | إن كنت منشياً, فلن تقوم بالعملية لمريضي |