| Polis alanı boşalttı ve hastaneye gitmesi için kurbanı bir VW'ye yerleştirmeye yardım etti. | Open Subtitles | البوليس أخلى الميدان و ساعد فى وضع الضحايا فى عربات فولكس فاجن لنقل الضحايا إلى المستشفى |
| Cory'nin hastaneye gitmesi gerek. Yapacak başka bir şey yok! | Open Subtitles | كوري بحاجة للذهاب إلى المستشفى ولا يوجد قرار اخر فى ذلك |
| Hemen hastaneye gitmesi gerek. | Open Subtitles | الآن، آي يحتاجه أخذ إلى المستشفى مباشرة. |
| Onunla konuştuğumuzda, kemoterapi görürken her ay infüzyonları için hastaneye gitmesi gerektiğini söyledi. | TED | وعندما تحدثنا إليها، قالت أنها عندما خضعت للعلاج الكيميائي، وجب عليها الذهاب للمستشفى كل شهر لأجل حقناتها. |
| Çünkü kanaması vardı ve hastaneye gitmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | كانت تنزف كانت تحتاج إلى الذهاب للمستشفى |
| - hastaneye gitmesi lazım. | Open Subtitles | -يجب أن نذهب لمشفى |
| "İleri testler için hastaneye gitmesi gerek sanırım" | Open Subtitles | يعتقد بأنكى تحتاجى للذهاب إلى المستشفى للفحوص الإضافية |
| Adamın hastaneye gitmesi lazım. Lanet olsun, dostum. Ne haltlar dönüyor? | Open Subtitles | إنه يحتاج للذهاب إلى المستشفى اللعنة، ماالذى يحدث؟ |
| hastaneye gitmesi gerek. Pekala, gidiyorum. | Open Subtitles | قل لهم أنه لا يستطيع الانتظار علينا أن نوصله إلى المستشفى |
| İyileşmesi için hastaneye gitmesi gerek diyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنهم اضطروا إلى الذهاب إلى المستشفى, لاسترداد, |
| hastaneye gitmesi gerekir. | Open Subtitles | أظن أنه يعاني من تسمم غذائي إنه بحاجه للذهاب إلى المستشفى |
| Merhaba, arkadaşımın 11 dakika içerisinde hastaneye gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | مرحبا. صديقي في حاجة إلى الذهاب إلى المستشفى خلال 11 دقيقة وإلا سيموت |
| Önemli olmadığını düşündü ama eşi hastaneye gitmesi için ısrar etti. | Open Subtitles | ،لقد إعتقد بأنهُ شيءٌ غيرُ مهم .لكن زوجته أصرّت بأن يذهب إلى المستشفى |
| Ağrılarından dolayı yemek yiyemiyor. hastaneye gitmesi... | Open Subtitles | إنها في حالة حرجة لكي تأكل .. يجب عليها الذهاب إلى المستشفى |
| - Olabildiğince hızlı hastaneye gitmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | و احتاجت أن تذهب إلى المستشفى بأسرع وقت ممكن |
| Onun bir hastaneye gitmesi gerekiyor, ana damarlardan birine zarar verdin. | Open Subtitles | يحتاج الذهاب للمستشفى جرحت عرقا |
| hastaneye gitmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يحتاج الذهاب للمستشفى. |
| hastaneye gitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | تجتاج الذهاب للمستشفى |
| - Kirstie'nin hemen hastaneye gitmesi gerek. | Open Subtitles | على (كريستين) الذهاب للمستشفى الآن |
| - Sür hadi. - lan onun hastaneye gitmesi lazım. | Open Subtitles | انطلقي وحسب (إيان)، يحتاج لمشفى |
| hastaneye gitmesi lazım. | Open Subtitles | تحتاج لمشفى. |