Laboratuvarda biri örnekleri karıştırıp bir hata yapmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن شخص ما في المختبر أخفق. أفسد أو أخطأ في تسمية العينات. |
Bir anlığına hata yapmış birine kızdığın için onu pataklayıp buraya dönmek istemezsin. | Open Subtitles | إستمع، أنت لا تريد العودة هنا فلو غضبت وضربت ذلك الرجل الذي أخطأ في تقدير الموقف |
Sizin acı çektiğinizi görünce acıma duygusundan dolayı, bir hata yapmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | و برؤيت كم انتما تتألمان فيبدو انه اقترف خطأ |
Eğer hata yapmış olan herkesi hayatımdan çıkarmış olsaydım geriye kimsem kalmazdı. | Open Subtitles | لو قاطعت كل من ارتكب خطأ في حياتي لما بقي لي أحد |
Bir hata yapmış olsam dahi kral beni nasıl öldürtebilir? | Open Subtitles | مع أنني ...قد إرتكبت خطأً كيف عسى الملك أن يقتلني؟ |
Bundan haberi yoksa katil hata yapmış olabilir. | Open Subtitles | وإذا لم يكن القاتل يعلم ذلك فربما قام بخطأ |
20 yıl önce bir kadınla bir hata yapmış iyi biriyim. | Open Subtitles | أنا رجل صالح ارتكب غلطة مع امرأة منذ 20 عاماً |
Adam kızın iyi niyetinden cesaret alıp hata yapmış olmalı. | Open Subtitles | لابُد أن الرجل أخطأ في تقدير حُسن خُلقها |
Birini kapı dışarı edemeyiz hata yapmış olsalar bile! | Open Subtitles | .... لا نَستطيعُ أن نركل شخص ما للخارج فحسب حتى إذا أخطأ |
Orada bir hata yapmış olabilir, fakat normalde iyi bir çocuktur. | Open Subtitles | لقد أخطأ ولكنه طيب وملتزم دائماً |
Avukatımız hata yapmış. Bazen ticarette böyle şeyler olur. | Open Subtitles | أخطأ محامينا، يحدث هذا في مجال الأعمال |
Korkunç bir hata yapmış. | Open Subtitles | لقد اقترف خطأ فظيعاً. |
Feci bir hata yapmış. | Open Subtitles | لقد اقترف خطأ فظيعاً. |
Aşçıyla gazetede okuduğumuza göre beyefendi uyuşturucunun dozunda hata yapmış ve kendini vurmuş. | Open Subtitles | سأكون الطاهية التي تكتب الصحف عن سيدها الذي ارتكب خطأ في المخدر وأطلق النار على نفسه |
Bugün polisi kim aradıysa gerçekten büyük bir hata yapmış. Umarım akılları başına gelmiştir çünkü buralarda işler gerçekten kötüye gidebilir. | Open Subtitles | أيا كان من إتصل برجال شرطة اليوم ارتكب خطأ فادحا أتمنى أن يرجعوا لرشدهم وإلا إزدادت الأمور سوءا هنا |
Çünkü sadece senin düzeltebileceğin bir hata yapmış. | Open Subtitles | لأنها إرتكبت خطأً أنتِ وحدكِ يمكنك إصلاحه. |
New York'taki teknik ekip basit bir hata yapmış. | Open Subtitles | المتخصص في قسم الشرطة قام بخطأ بسيط |
20 yıl önce bir kadınla bir hata yapmış iyi biriyim. | Open Subtitles | أنا رجل صالح ارتكب غلطة مع امرأة منذ 20 عاماً |
Bir hata yapmış ve eminim terfi eder etmez size borcunu ödemeye niyetliydi. | Open Subtitles | إرتكب خطأ. وانا متأكد جدا انه نيته ان يدفع لك عندما يحصل علي الترقيه. |
Yalan söylemesi için bir sebep yoktu, hata yapmış olamaz. | Open Subtitles | لا سبب يدعوه للكذب وصعب أن يخطئ بمعرفتها |
Diğer ceset konusunda bir hata yapmış olup olmadığımı bilmek istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يعرف إن كنت قد أرتكبت .... خطأ بشأن الجثة الآخرى |
Dinle, bunu sana kim yaptıysa, büyük bir hata yapmış. | Open Subtitles | اسمعي، أياً يكن من فعل هذا بك فقد ارتكب خطأً فظيعاً |
Bakın, eğer onu bırakırsanız, bence çok büyük bir hata yapmış olursunuz. | Open Subtitles | أنظر,اذا كنت ستقوم بتعليق دراستها ,أعتقد أنك ستقوم بخطىء كبير |