| Aslında, iyimsi bir insan olarak hatalarımı fark etme konusunda daha iyi oluyorum. | TED | كشخص أفضل، في الحقيقة، أنا أصبحتُ أفضل في ملاحظة أخطائي الخاصة بي. |
| hatalarımı yüzüme vurmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريدكِ أن تصلحي لي أخطائي بإستمرار. |
| hatalarımı telafi etmek için teslim olduğuma inanmakta güçlük çektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك تجد من الصّعوبة إلى إعتقد أنا أدور نفسي في للتعويض عن أخطائي. |
| Baba, bu konuda haklıydın ama bence bana kendi hatalarımı yapmak için fırsat tanımalısın. | Open Subtitles | أبي, كُنْتَ محقّ بشأن هذا، لكن أعتقد أنك تحتاج ان تعطيني مساحة للقيام بأخطائي |
| Tanrım, eğer babamı hatalarımı konuşmak üzere bir kahve içmeye çağırsaydım herhalde bana gülerdi. | Open Subtitles | أعنى, ياإلهى لو دعوت والدى ليشرب معى فنجان قهوة للتحدث عن أخطائى, سوف يضحك كثيرا |
| Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا، قمت بعمل قائمة بالاشياء السيئة التي عملتها في حياتي وسأقوم باصلاح اخطائي واحدا تلو الاخر |
| Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لهذا أعددت قائمة بكل الأفعال السيئة التي فعلتها وواحدة تلو الأخرى سوف أعوض عن جميع أخطائي |
| Bir bir bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | وكنت يأعوّض عن كل أخطائي الواحدة تلو الأخرى |
| Bir bir bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | وكنت سأعوّض عن كل أخطائي الواحدة تلو الأخرى |
| Sizin ya da başka birinin benim hatalarımı düzeltmek için hayatlarınızı tehlikeye atmanızı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدكِ أو أي شخص أن تخاطروا بحياتكم لتصلحوا أخطائي |
| Ama benim hatalarımı telafi edip dünyayı kurtarmanın senin kaderin olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لكني أؤمن أنك قادر على إصلاح أخطائي و أن تنقذ العالم |
| Çok şeyi değiştirir, tüm hatalarımı telafi ederdim. | Open Subtitles | لكنتُ سأغيّر أشياء كثيرة وأمحي كل أخطائي |
| hatalarımı kollayıp, her seferinde yüzüme vuruyorsun. Dayanamıyorum artık! | Open Subtitles | تلاحقين أخطائي وتعلقين عليها مرارا وتكرارا |
| Bugün, ömrümün son demlerinde tüm istediğim hayatımın geri kalan birkaç yılında komşularıma yardımcı olmak, hatalarımı telafi etmek ve vicdanımı müsterih kılmaktır. | Open Subtitles | اليوم , وبالقرب من نهاية حياتي كل ما أريده هو السنين التي بقت من عمري وأجد الوقت الكافي للتكفير عن أخطائي |
| hatalarımı düzeltmeye çalıştığımı ona göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أنا بحاجة أن تعرف بأني أحاول اصلاح أخطائي |
| Bu masa bir zaman masası, böylece eski hatalarımı düzeltebilir, dinozorlara binebilir, | Open Subtitles | أتمنى لو كانت هذه الطاولة طاولة زمن لكي أتمكن من تصحيح أخطائي السابقه و إمتطاء الديناصورات |
| Benim hatalarımı tekrarlamaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | هو أنك تعيشن حياتك بخوف من أن تكرري أخطائي أنا |
| Bildiğim her şeyi söyledim, hatalarımı tespit ettim ve orada üç saatten fazla konuştum. | Open Subtitles | قلت كل ما كنت أعرف وأقر بأخطائي... وتحدثت لأكثر من 3 ساعات |
| Nihayet hatalarımı itiraf edebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أخيراً الاعتراف بأخطائي |
| Ben beş yıl boyunca kan kustum. O da benim yazım hatalarımı düzeltti. | Open Subtitles | أنا أتعرق دم لمدة 5 سنوات و هو يصحح أخطائى اللغوية |
| Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا، قمت بعمل قائمة بالاشياء السيئة التي عملتها في حياتي وسأقوم باصلاح اخطائي واحدا تلو الاخر |
| Son iki saatte tanıdığım herkes hatalarımı sıraladı. | Open Subtitles | كل شخص أعرفه أمضى ساعتين اليوم في ذكر عيوبي |
| Ben de onun yerinde olsam birinin gelip de hatalarımı yüzüme vurmasını istemem. | Open Subtitles | الى جانب... لا اريد ان يتعقب احدهم... خطواتى, ويشير الى اخطائى. |
| Ve tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | الواحد تلو الآخر, سأقوم بالتعويض عن كل مافعلته. |