| Bu akşam Hayal ettiğimden çok farklı gelişiyor. | Open Subtitles | هذا بعيد جدا عن الطريق تخيّلت المساء يذهب |
| Aslında Hayal ettiğimden daha sevimli bir maskotmuş. | Open Subtitles | في الحقيقة هذه التعويذة ألطف ممّا تخيّلت |
| - Hayal ettiğimden çok daha farklı. | Open Subtitles | إذن ما الامر ؟ إنه مختلف جداً عمّا تخيّلت |
| Bu şey Hayal ettiğimden de daha büyük. Sovyet CW ünitesi. | Open Subtitles | هذا الأمر أكبر مما تخيلته يوماً، إنّها وحدة سلاح كيمياوي سوفياتية. |
| Annemin anlattığından hatta Hayal ettiğimden bile çok daha güzeldi. | Open Subtitles | كان اكثر جمالاً مما وصفته لي امي او اكثر مما تخيلته |
| Şahsen ben Hayal ettiğimden daha fazlasını becerebileceğimin farkına vardım. | TED | شخصيًا تعلمت.. أني أقدر على أكثر مما تخيلت |
| Karın Hayal ettiğimden daha ateşliymiş. | Open Subtitles | يجب أن أقول إن زوجتك مثيرة أكثر مما تخيلت |
| Baksana. Hayal ettiğimden bile güzel. | Open Subtitles | انظر لهذا المكان إنّه أجمل ممّا تخيّلت |
| Burası çok güzel, Hayal ettiğimden daha büyükmüş. | Open Subtitles | المكان جميل جداً وأكبر ممّا تخيّلت |
| Hayal ettiğimden bile daha güzel. | Open Subtitles | إنّها أفضل ممّا تخيّلت حتّى |
| Hayal ettiğimden daha güzel. | Open Subtitles | أجمل من تخيّلت أبدا. |
| - Hayal ettiğimden daha zor. | Open Subtitles | -إنها أصعب مما تخيّلت . |
| Bence bu şey Hayal ettiğimden daha büyük. Bir sovyet CW ünitesi. | Open Subtitles | هذا الأمر أكبر مما تخيلته يوماً، إنّها وحدة سلاح كيمياوي سوفياتية. |
| Tanrım, Hayal ettiğimden çok daha farklı bu. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا يختلف كثيراً عن ما تخيلته |
| Burası Hayal ettiğimden daha güzelmiş. | Open Subtitles | هذا المكان أكثر روعة مما تخيلته |
| Gerçekten, Hayal ettiğimden anca bu kadar uzak olabilirdi. | Open Subtitles | وبصراحة أنا في أبعد مكان عن الذي تخيلته |
| Bu Hayal ettiğimden de büyüleyiciymiş. | Open Subtitles | هو أروع بكثير مما تخيلته. |
| Özür dilerim ama, Hayal ettiğimden çok farklısınız. | Open Subtitles | أستميحكِ عذراً أنتِ مختلفة كثيراً عن ما تخيلت |
| Seninle konuşmam gerekiyor... çünkü burada Hayal ettiğimden biraz farklı bir durum var. | Open Subtitles | أنا أريد التكلم معك فحسب ...لأن هناك حالة مختلفة قليلاً هنا عما تخيلت |
| Ayrıca şifren ayırt edici, mide bulandırıcı ve işte bu zaman Hayal ettiğimden daha çok sorunumuz olduğunu anladım. | Open Subtitles | و كلمة سرّك مميزة و مقرفة وعندها أدركت حقاً انه لدينا مشكل أكبر بكثير مما تخيلت على الاطلاق |
| Bu bilgisayar denen şey, Hayal ettiğimden daha zor olduğunu kanıtlıyor . | Open Subtitles | تبين أن دراسة الحاسوب هذه أصعب مما تخيلت |