| Polise ihbarda bulunup en yakın arkadaşımızın hayatını kurtardığınız için size çiçek getirdik. | Open Subtitles | أحضرت لك الزهور لأنك اتصلت بالشرطة وبذلك أنقذت حياة واحد من أعز أصدقائنا |
| Görevdeki ortağınız kendisini tam öldürtmek üzereyken sizin iki İngiliz ziyaretçinin hayatını kurtardığınız doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنك أنقذت حياة بعض الرحالة الإنجليز عدما كان رفيقك على وشك قتلهم؟ |
| Uçaktakilerin hayatını kurtardığınız için teşekkür etmek isterim. | Open Subtitles | .. أريد أن اشكرك على إنقاذ حياة جميع من كانوا على متن الطائرة |
| Genç Efendi Bruce'un hayatını kurtardığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | أردتُ شكرك على إنقاذ حياة السيد (واين) |