| Bunu sadece ürün satmak için değil, Hayat kurtarmak için yapmak. | TED | ولكن بدلاً من أن يكون الهدف هو بيع البضائع، يكون الهدف هو إنقاذ الأرواح. |
| Tek yapmaya çalıştığım şey, Hayat kurtarmak, Jordan. | Open Subtitles | كل ما أحاول فعله هو إنقاذ الأرواح ، جوردون |
| Onun yanina tekrar gidip bir söz verdigimi Hayat kurtarmak için bir söz oldugunu söyle. | Open Subtitles | عليك ان تعود و تخبره .أننيأقسمت. أقسمت على انقاذ الأرواح و أنه عليه أن يتذكر أيضاً |
| Hayat kurtarmak adına ben burada kuralları esnettim. | Open Subtitles | انا لويت القوانين هنا في سبيل إنقاذ الناس |
| Eğer gerçekten bir Hayat kurtarmak istiyorsan seninkini kurtar. | Open Subtitles | إن كنت تريد فعلاً إنقاذ حياة الناس , انقذ نفسك |
| Önemli değil, Hayat kurtarmak önemlidir. | Open Subtitles | لا داعي ان تقول هذا انقاذ الارواح شيء مهم |
| Ama eğer bunu bir Hayat kurtarmak için yaptıysan eğer zorundaydıysan o zaman sorun yok demektir. | Open Subtitles | لكن إن فعلتها لإنقاذ حياة وحتمت عليك الضرورة فلا عليك إذًا |
| Asıl mesele Hayat kurtarmak. Odaklanmamız gereken yer, burası. | Open Subtitles | المهم هو إنقاذ الأرواح يجب أن يكون هذا هو تركيزنا هنا |
| Hayat kurtarmak ikincisi. Ben ne dedim? | Open Subtitles | إنقاذ الأرواح بالمركز الثاني تذكري هذا ،ماذا قلت؟ |
| Hayat kurtarmak mı, süslü ödül yemeklerine gitmek mi istersin? | Open Subtitles | تريد إنقاذ الأرواح أو إرتياد حفلات العشاء الفارهة؟ |
| İyi bir müzakereci asla yalan söylemez ve dediğim gibi Hayat kurtarmak benim tek önceliğimdir. | Open Subtitles | إنقاذ الأرواح هو واحد و الوحيد من أولويتي. |
| Bu işi sadece Hayat kurtarmak adına yapıyorlar. | TED | و الجميع يقوم بذلك بغرض إنقاذ الأرواح. |
| İşi Hayat kurtarmak olan bir adamın, böyle şeyler yapacağı kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يظن أن رجلاً مهمته هي إنقاذ الأرواح... أن يفعل شيئاً من هذا القبيل ؟ ... |
| Doktorluğu seçeriz, çünkü Hayat kurtarmak isteriz. | Open Subtitles | نتخصص في الطب لأننا نريد انقاذ الأرواح |
| Riske atmak yerine, Hayat kurtarmak istemez misin? | Open Subtitles | هل تريد ان تستمر فى انقاذ الأرواح ؟ |
| Hala Hayat kurtarmak istediğini düşünüyorum. Düşündüğüm şey bu. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا زال يريد إنقاذ الناس.هذا ما أعتقده |
| Bence hala Hayat kurtarmak istiyor. | Open Subtitles | أظن أنه ما زال يريد إنقاذ الناس. |
| Eğer bir Hayat kurtarmak istiyorsan karşıIığında başka bir hayatı feda etmelisin. | Open Subtitles | إنْ أردْتِ إنقاذ حياة فعليكِ أنْ تخسري حياةً بالمقابل |
| Hayat kurtarmak istiyorsan kendininkini kurtar. | Open Subtitles | إن أردت إنقاذ حياة شخص ما، فلتكن حياتك |
| Ben tıp adamıyım. Görevim Hayat kurtarmak. | Open Subtitles | انا رجل طب اعتدت انقاذ الارواح احب الناس |
| Senin de her zaman söylediğin gibi, Hayat kurtarmak için bıçağı eline almalısın. | Open Subtitles | أتعلم ؟ كما تقول دائماً يتطلب سكينة لإنقاذ حياة |
| Pekala. Hayat kurtarmak için harika bir sabah, değil mi? Biraz eğlenelim. | Open Subtitles | حسناً، أنه صباح جميل لكي ننقذ المرضى، دعونا نحظى ببعض المرح |
| Hayat kurtarmak için milyarca insan öldürmek. Bu zalimlerin mantığı. | Open Subtitles | قتل مليارات الناس لأنقاذ الحياة هذا منطق الطغاة |
| Hayat kurtarmak için yapmak istemediğin seçimler yapmak zorundasın aksi taktirde burada olmazdım. | Open Subtitles | إنقاذ الحيوات يتطلب منكِ أن تصنعي قرارات صعبة، وإلا لما كنتُ لأتواجد هنا |
| Makine Hayat kurtarmak için tasarlandı, can almak için değil. | Open Subtitles | الآلة مصممة لإنقاذ الأرواح وليس لإزهاقها |