| Sadece, eğer polis buraya gelip tuğlayla ilgili bir şeyler sorarsa, yangını da soracaklardır, buna hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | إن جائت الشُرطة هنا لتسألنا , عن الطابوقة فمن المحتمل أنهم سيسألوننا , عن الحريق لذا، ربّما يجب أن تكون مستعداً |
| Koşmaya hazırlıklı olmalısın. Ne demek istediğimi anladın mı? | Open Subtitles | يجب أن تكون مستعداً للجري، أتعلم ما أعني؟ |
| Onu görmeye gitmen gerek. hazırlıklı olmalısın, kardeşim. | Open Subtitles | يجب أن تذهب وتراه يجب أن تكون مستعد, يا أخي |
| Demek istediğim her şeye hazırlıklı olmalısın. Anladım. | Open Subtitles | أنا أقول فقط أنه عليك أن تكون مستعدا. |
| Amal'ın alıcısının her türlü tepkisine hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | -حقا؟ يجب أن تكون مستعدًا لأي شيء قد يلقيه عليك مشتري (آمال). |
| Eğer blöf yapıyorsan... ..blöfünü görmelerine hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | إن اخترت أن تخادع يجب عليك الاستعداد على الخداع |
| Olacak demiyorum ama olursa hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | أنا لا أقول أنه سوف يحدث ولكن يجب أن تستعدي له |
| Eğer araştırmaya devam edersek bulacağımız şeylere karşı hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | انا اقول فحسب ان استمرينا بالبحث يجب ان تكوني مستعدة لما قد نكتشفه |
| Olacaklara karşı hazırlıklı olmalısın ve kendinden asla şüphe etmemelisin | Open Subtitles | يجب ان تكونى مستعدة لما سوف يأتى ولا يمكنك الشك فى نفسك |
| Yapabilecek olduğu her şeye hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون مستعداً لأيّ شيء ربما قد تفعله. |
| Hazine bonosu da alabilirsin. Ama yüksek seviyeden kazançlar istiyorsan yükseklerden uçmaya da hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تريد الأرباح المرتفعة فعليك أن تكون مستعداً للمخاطرة |
| Ahlak kurallarının tamamen dışında şeyler yapmaya hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون مستعداً للقيام بأشياء خارج حدود الأخلاق التقليدية تماماً |
| Durumumuz bu ki bu yüzden buradayım. Bu tarz sonuçlara hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | هذه هي الشروط التي أعمل هنا وفقها يجب أن تكون مستعداً لنتائج كهذه |
| Onu görmeye gitmen gerek. hazırlıklı olmalısın, kardeşim. | Open Subtitles | يجب أن تذهب وتراه يجب أن تكون مستعد, يا أخي |
| Herşeye hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تكون مستعد لاي شئ |
| İçeri girdikleri anda hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | و عندما يأتون تكون مستعدا لهم |
| - O halde hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | اذن يجب ان تكون مستعدا |
| hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | لذا عليك أن تكون مستعدًا |
| Buna hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون مستعدًا لذلك |
| Biliyor musun Ganya, büyük olaylara hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | أتدري يا جانيا. عليك الاستعداد لأمور عظيمة |
| Anna, en kötüsüne hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | آنا. يجب أن تستعدي للأسوأ |
| Eğer araştırmaya devam edersek bulacağımız şeylere karşı hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | انا اقول فحسب ان استمرينا بالبحث يجب ان تكوني مستعدة لما قد نكتشفه |
| Yarın için hazırlıklı olmalısın. | Open Subtitles | لذا يجب ان تكونى مستعدة غدا حسنا |