| Sana söylediğim gibi söylüyorum. helikopterdeki yöneticileriniz. | Open Subtitles | سأخبركم ما أخبرت به مدراءكم التنفيذيين في المروحية أثناء قدومنا إلى هنا | 
| ...helikopterdeki adamlarımı kurtarmakla yerdeki o adamları kurtarmak arasında. | Open Subtitles | بين انقاذ رجالي على المروحية , أو انقاذ الرجال على الأرض | 
| Ve o anda emin olduğum tek şey, helikopterdeki adamlarımı kurtarabileceğimdi. | Open Subtitles | و في هذه اللحظة , الذي كنت متأكد منه هو أني كان يمكنني انقاذ رجالي في المروحية | 
| Bir helikopterdeki fırlatma koltuğu kadar faydan dokunuyor! | Open Subtitles | ستكوني كأنك جالسة في مقعد احدى المروحيات | 
| Ama o helikopterdeki adamların kim olduğunu asla kanıtlayamazsın. Neden? | Open Subtitles | ولكن لن تستطيعين أبداً إثبات شخصية الرجال الذين كانوا موجودين في المروحيات | 
| helikopterdeki yardımcı hekime göre, konuşmasını etkileyen bir kafa travması geçirmiş. | Open Subtitles | طبقا لتقرير المسعف في الحوامة قبل مجيئه فهو يعاني من صدمة عصبية برأسه من جرَاء الحادث أثّرت بدورها على قدرته على الكلام مؤقتاً | 
| Bu helikopterdeki tüm gereksiz ağırlığı hemen aşağı atmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نرمي كل وزن زائد من المروحية الآن | 
| helikopterdeki tabancalar standart dokuz milimetrelik olmalıydı. | Open Subtitles | الأسلحة الوحيدة التي يجب أن تكون على متن المروحية هي من عيار 9 ملم. | 
| Bir sonraki en yüksek yere çıkmalıyız ki helikopterdeki babama işaret gönderebilelim. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى بلوغ ثاني أعلى مرتفع لنتمكن من إرسال إشارة إلى أبي في المروحية | 
| Sam ve Dean Winchester helikopterdeki yangında öldü. | Open Subtitles | (سام) و (دين وينشستر) كانا في المروحية عندما حترقت | 
| helikopterdeki yangını söndürdük. | Open Subtitles | بعد القضاء على نار المروحية. | 
| helikopterdeki kim? | Open Subtitles | من كان في المروحية ؟ | 
| helikopterdeki yardımcı hekime göre, konuşmasını etkileyen bir kafa travması geçirmiş. | Open Subtitles | طبقا لتقرير المسعف في الحوامة قبل مجيئه فهو يعاني من صدمة عصبية برأسه من جرَاء الحادث أثّرت بدورها على قدرته على الكلام مؤقتاً |