| Annem bir hendek kazdı ve sonunda bu hendek evimiz oldu. | TED | قامت أمي بحفر خندق والذي أصبح بيتنا لاحقًا. |
| Onları derine inmeye zorlarsak bu, köprü kurmak yerine, bir hendek kazılmasına sebep olur. | TED | يؤدي بهم للغوص بالوحل أكثر، وحفر خندق للعداء، بدلاً من بناء جسر للحوار. |
| isviçre'den kanala uzanan hendek yollari ile Bati cephesinin gidisati belirlenmisti. | Open Subtitles | وهكذا ، فان شكل الجبهة الغربية كان قد تم تحديده الآن بخطوط الخنادق التي تمتد من القنال الإنجليزي حتى سويسرا |
| Eğer topa vuramıyor olsaydı, şu anda hendek kazıyor olurdu. | Open Subtitles | إن لم يستطع ضرب الكره بعيداً فسيذهب لحفر الخنادق |
| ...bir hendek ve tilki ini peteğinde saklanıp siper alıyorlar. | Open Subtitles | دهنوا أنفسهم و أختبؤا في الخندق .. .و جحور الثعالف |
| Yaşlı Camoins, buradan başlayıp yukarıdaki tarlanın başına değin giden bir hendek kazmıştı. | Open Subtitles | كامون كان لديه خندق محفور يقوده مباشرةً إلى نهاية الأرض |
| Koruma labirenti, hendek, beyazlatılmış kereste yer döşemeleri ve dipsiz bir kuyu. | Open Subtitles | متاهة أشجار ، خندق أرضيات خشبية صلبة ، وحفرة بلا قاع |
| 200 metre uzunluğunda, sokak genişliğinde bir hendek açmaya yetecek kadar patlayıcı döşenecek. | Open Subtitles | احصل على القوة الكافية لعمل خندق طوله 200 ياردة طبقاً لإتساع الشارع |
| Bu imkânsız. Kaleye asla giremeyiz. Bir sürü muhafız ve etrafında hendek var. | Open Subtitles | مستحيل توجد حراسة على القلعة ويوجد خندق مائى |
| Kale korunuyor ve hendek falan var' | Open Subtitles | القلعة شديدة الحراسة ويحيط بها خندق مائي |
| Fakat çit çekmek, hendek kazmak mevsimlik bir iş, er ya da geç sizi beslemek için kaçak avlanmaya ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | لكن بناء الخنادق و التسييج عمل موسمي و عاجلاً أو آجلاً قد يضطر للصيد الغير الشرغي ليطعمك |
| Bu sınırlarımız boyunca buraya, buraya ve buraya hendek kazın. | Open Subtitles | حفر الخنادق على طول هذه الحدود, هنا, هنا وهنا. |
| Çok amele işi yaptım, çok hendek kazdım. | Open Subtitles | كان لدي الكثير من العمل على الأرض وحفرت الكثير من الخنادق |
| Adamlarına hendek kazdırmaya başla. | Open Subtitles | هل لديك الفتيان الخاص بك تبدأ حفر الخنادق محيط. |
| - Muhtemelen, bir kaç hendek kazmak gerekli, değil mi? | Open Subtitles | ربما نفكر في حفر بعض الخنادق آلا ينبغي لنا؟ |
| Şayet Mehdi nehri geçip buradan saldırırsa, hendek saldırıları önleyecektir. | Open Subtitles | اذا عبر المهدى النهر و هاجم من هنا سوف يوقف الخندق أى تدفق |
| Seçtikleri kişi hendek savaşında ölümcül bir yara alan bir adamdı. | Open Subtitles | لتحديد مصير ومستقبل وجود اليهود فىالمدينة الشخص الذى أختير كان رجل مصاب بإصابة بليغة فى معركة الخندق |
| Bunlar olmaya başladığında, rüzgarın yönü değiştiğinde, hendek savaşında sonra, | Open Subtitles | الأن ما الذى حدث ما الذى جعل الأمور تتبدل بعد موقعة الخندق |
| hendek çökmüş olmalı ve tüm atık taşıma sistemi... | Open Subtitles | يبدو أنّ خنادق الماء إنهارت و انتشرت النفايات.. |
| Eğer babam koruma konusunu daha da abartırsa, yatak odamın etrafına hendek kazacak. | Open Subtitles | لو حصل ابي على وقاية سيبني خندقا بجانب غرفتي |
| "Yolun kenarında bir hendek vardı ve ikisi de hendeğe yuvarlandı." | Open Subtitles | كان هناك خندقاً في جانب الطريق وكلاهما تدحرّج إليه |
| Bir tane de hendek adamım. | Open Subtitles | ورجل للخندق المائي، لذا... |