| Anlaşılan, her şeyin arkasındaki isim, kayıp bir hazineyi bulmak için, garip bir plan yapan Penguen. | Open Subtitles | يبدو أن البطريق وراء كل هذا من أجل الحصول على كنز خبأته أحد العصابات |
| Muhtemel ki, her şeyin arkasındaki beyin oydu. | Open Subtitles | الإحتمالات هي أن العقل المدبر وراء كل هذا |
| Muhtemelen karşılaştığımız her şeyin arkasındaki kişiler. | Open Subtitles | ربما وراء كل شخص وكل شيء نحن قد واجهناه |
| Anlaşılan, her şeyin arkasındaki isim, kayıp bir hazineyi bulmak için, garip bir plan yapan Penguen. | Open Subtitles | يبدو أن (البطريق) وراء كل هذا من أجل الحصول على كنز خبأته أحد العصابات |
| Louis'i suçluyordum ama her şeyin arkasındaki Humphrey'miş. | Open Subtitles | ألوم (لويس), لكنه كان (همفري) وراء كل شيء. |