| Parayı silah olarak kullanıp ilişkiyi her açıdan kontrol edebilmek istemenin neresi tuhaf? | Open Subtitles | ما الغريب حيال الرّغبة في السّيطرة على جميع جوانب علاقةٍ باستعمال المال كمسدّسٍ؟ |
| Orada iyi iş çıkarttılar ve söylemeliyim ki, her açıdan mükemmeldiler. | Open Subtitles | لقد بذلوا قصارى جهدهم" "ويمكنني ان اخبركم دون تحفظ انهم رائعون من كل النواحي". |
| Aşka her açıdan baktı. | Open Subtitles | العشيقة تعرف نفسها لننظر إلى الحب من كل زاوية |
| Karım hayal edebileceğim her açıdan benden daha zeki ve bu beni sinirlendirmiyor. | Open Subtitles | زوجتي أذكى مني بكل الطرق الممكنة ولم يجعلني غاضبًا البتة. |
| Ona göre çektiği foto her açıdan normal bir fotoğrafmış. | Open Subtitles | ويقول أن الصورة التى التقطها كانت طبيعية من جميع النواحي. |
| Çok iyi. Çünkü sana, her açıdan saldıracaklar. | Open Subtitles | لأنهم سَيَكُونونَ مُهَاجَمَتك مِنْ كُلّ زاوية. |
| Zaman makinesinin temel tasarımı ve hemen hemen her açıdan bunları sınıyor. | Open Subtitles | التصميم الاساسي لألة الزمن. و تم فحصها من جميع الزوايا الممكنة تقريبا. |
| her açıdan mükemmel bir kardeşi. | Open Subtitles | كان كاملاً مِنْ كلّ النواحي |
| Olayları her açıdan değerlendirdim, yanılmış olmayı ümit ettim ve dua ettim. | Open Subtitles | لقد نظرتُ له من كل الزوايا ولقد أَمَلْت ودَعَوتْ أن أكون مُخطئة |
| Ve eminim ki, Dedektif Baptiste, Paris'ten döner dönmez bu soruşturmayı her açıdan değerlendirecektir. | Open Subtitles | وأنا متأكدة من أن المحقق بابتيست سيأخذ في الحسبان جميع جوانب التحقيق حالما يعود من باريس |
| Ama yardımcı olmak için olaya her açıdan bakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لكن كما ترين . سيساعدنا سماع جميع جوانب الموضوع |
| Ajan Bartowski, bundan böyle Bilgisayar projelerini her açıdan sen denetleyeceksin. | Open Subtitles | عميل "بروتاسكى" لهذا ستراجع جميع جوانب مشروع التداخل من الأن فصاعداً |
| her açıdan benim dengim. | Open Subtitles | إنها مساوية لي من كل النواحي |
| Bert, bu şirket için ne kadar önemli olduğumu biliyosun. Sen de benim gibiydin. Ben senden farklıydım Mr. Crane, her açıdan | Open Subtitles | (بيرت)، أنت تدرك أهميتي للشركة، فأنت كنت مكاني. أنا كنت مختلف عنك يا سيّد (كراين)، من كل النواحي. |
| Burayı her açıdan koruduğumuzu bilmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليهم أن يعرفو أننا سوف نغطي ذلك من كل زاوية |
| Dijital izleri her açıdan daha uygun şekle getirmeye çalışıyorlar! | Open Subtitles | أنهم يغيرون معالم الإشارات الرقمية من كل زاوية ممكنة |
| her açıdan mükemmel. " | Open Subtitles | مثالية وعملية بكل الطرق |
| Ama hepsi bu. Robert'in her açıdan bundan daha kötü bir seçim yapamayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لكن فقط هاتين الصفتين شعرت أنه في جميع النواحي لن يفعل اسوا من ذلك |
| Sana her açıdan ulaşmaya çalışırlar. | Open Subtitles | انهم خطرون تراهم قادمون لمهاجمتك مِنْ كُلّ زاوية |
| Bir fotoğraf makinesi koyun, başınızın fotoğrafını her açıdan çeksin. | TED | يمكن أن تضع كاميرا مثلاً وتحصل على صور لرأسك من جميع الزوايا |
| her açıdan mükemmeldi! | Open Subtitles | كامل الأوصاف مِنْ كلّ النواحي |
| Cila kutusunun her açıdan fotoğrafını çektim. | Open Subtitles | كارول، لقد صوّرت عبوة الورنيش هذه من كل الزوايا |
| Bir saate her açıdan yaklaşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن نقترب منه من كلّ جانب خلال ساعة. |
| Çünkü o benden her açıdan güçlü... bir açı hariç. | Open Subtitles | لأنه أقوى مني في كل النواحي... . ما عدا واحدة |
| Ben güzelim Hem de her açıdan | Open Subtitles | أَنا جميلُ في كُلّ طريق وحيد |
| Evliydin, her açıdan bahtiyardın. | Open Subtitles | لقد كنت متزوّجًا، سعيدًا " " بكل الاعتبارات |
| Bölgeyi her açıdan Karteller koruyor. | Open Subtitles | عصابات المخدرات تسيطر تماماً على هذه المنطقه |