| her kadın bilir ki, yüz bakımı oldukça can acıtan bir işlemdir. | Open Subtitles | كل إمرأة تعرف أن تجميل الوجه قد يصبح تجربة مؤلمة لو تم إتقانه |
| Son 6 yılda çıktğım her kadın hayalet lafını duyunca kaçıp gidiyor. | Open Subtitles | كل إمرأة واعدتها في الستة الأعوام الأخيرة ترتج بمجرد ذكري للأشباح |
| Fiona, şu anda seni görebiliyorum. Bu dünyadaki her kadın mı...? | Open Subtitles | فيونا , يمكنني رؤيتك الان هل جميع النساء في العالم ,؟ |
| - Çok romantiktir. Bunu dinleyen her kadın teslim olur. | Open Subtitles | قصة رومانسية جدا، تجعل أي امرأة تسمعها تذوب حبا بك |
| Her adamın penisi var ama her kadın orgazm yaşamıyor. | Open Subtitles | كل مسدس لديهِ قضيب وليس كلّ امرأة لديها نشوة جنسية |
| İlk gün yardımcım Emine ve ben stüdyomuzu ziyaret eden hemen hemen her kadın ile beraber ağladık. | TED | في اليوم الأول، بكيت أنا ومساعدتي إيمان مع تقريباً كل النساء اللاتي زرن الأستوديو خاصتنا. |
| Jules'la tanışan her kadın, onu benden daha iyi tanıdığına inanıyor, ya da Arden'dan. | Open Subtitles | كل إمرأة قابلت جولز كانت مقتنعة أنها تفهمه أفضل مني أو آردن بالنسبة لذلك الأمر |
| Çok tuhaf. Neredeyse tanıştığım her kadın bana bir şans vermekle hata etmişti. | Open Subtitles | أتعرفين ، إنه مضحك غالباً كل إمرأة قابلتها كانت مخطئة لتعطيني فرصة |
| Eminim bunu duymak istemezsin, ama buradaki her kadın damadına dayamak istiyor. | Open Subtitles | أنا واثقة أنك لا تريدين سماع هذا لكن كل إمرأة هنا تود لو تنسل مع زوج إبنتك |
| Eğer hayat kadını olduğunu söylüyorsan, bilmelisin ki buraya gelen her kadın hayatını tekrar inşa etmek için geliyor. | Open Subtitles | و إذا كنتِ تعنين بذلك أنك مومس إذاً يجب أن تعرفي أن ذلك صحيح بشأن كل إمرأة جائت إلى هنا لإعادة بناء حياتهم |
| Öyle. her kadın, her erkek için diğer kadınlarla mücadele eder. | Open Subtitles | أنت محقة، أنت كل امرأة تتنافس مع جميع النساء مقابل كل رجل |
| Bürodaki her kadın erkeksi ayakkabılar giymek zorunda mı? | Open Subtitles | هل على جميع النساء العاملين هنا ان يرتدوا تلك الاحذيه الرجاليه؟ |
| Sizin gibi biri için, her kadın dakik olur. | Open Subtitles | من أجل رجل مثلك , فان أي امرأة ستكون حريصة على مواعيدها |
| her kadın onun için müziğinden sonra gelir. Bıraktığı kadınlardan daha fazla özlemeyecektir bile beni. | Open Subtitles | أي امرأة ستكون حبه الثاني بعد موسيقاه لن يفتقدني أكثر مما فعل مع اللتي غادرها فجأة |
| Bu sokaktaki her kadın devamlı olarak ban mükemmel kocaya sahip olduğumu söyleyip duruyor. | Open Subtitles | كلّ امرأة في هذا الشارع تخبرني باستمرار أن لديّ الزوج المثالي |
| her kadın, cinsiyet eşitliği dostu değil. | TED | ليست كل النساء من مناصري المساوة بين الجنسين. |
| Senden hoşlanmayan her kadın ırkçı mı yani? | Open Subtitles | إذاً تقول أن أي إمرأة لم تُعجب بك هي عنصرية |
| Aklı basında her kadın senin gibi bir adama bakıp der ki: | Open Subtitles | إنّ أيّ امرأة بعقلية متوسطة تنظر لرجل مثلك وتقول: |
| Yoksa her kadın senin için... sırlarını keşfetmek istediğin yeni bir kıta mı? | Open Subtitles | أم أن كل امرأة تُعد بالنسبة لك أرضا جديدة تود أن تكشف أسرارها؟ |
| Ama bazı kadınlar cariye olarak doğar, bununla yüzleşelim, her kadın kendi doğasında... bir meslek sezgisine sahiptir. | Open Subtitles | ولكن حيث ان بعض النساء يولدون كمحظيات للملوك علينا مواجهة ذلك كل أمرأة لديها عن هذا الأمر |
| Dünyadaki her kadın, hayatında en azından bir kere kocasından sonsuza dek kurtulmak ister. | Open Subtitles | كل زوجة لديها على الاقل في حياتها شخص واحد تفكر فيه القصد في التخلص من زوجها |
| her kadın doğuştan lezbiyendir | Open Subtitles | كلّ إمرأة بها روح مثليّة الجنس |
| her kadın ne ister? Evlenmeyi. Çocuk yapmayı. | Open Subtitles | عليك أن تصطنع ذلك ماذا يريدن كل تلك النسوه ؟ |
| Bunu yapan her kadın, kadın düşmanı Neandertal mantığına hizmet eder. | Open Subtitles | أيّ إمرأه تفعل ذالك تعتبر صغيره |