| Yunuslar da olabilir ama o ukala piçler bu konuda hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | بإستثناء ربما الدلافين، لكن هؤلاء الاوغاد المتعجرفين لن يفعلوا اي شيء. |
| Çünkü, kızımın kaçırıldığını söylemediğim takdirde polis hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | لان لم يفعلوا اي شيء خلال 48 ساعة ما لم ابلغ عن فقدانها |
| Yasalara aykırı hiçbir şey yapmaz... ben de öyle. | Open Subtitles | إنه لن يقوم بأي شيء خارج عن القانون ولا أنا أيضاً |
| Asla barışın bozulmasına yol açacak hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | لن يقوم بأي شيء كي يخرق الهدنة |
| Kurul hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | المجلس لن يفعل أي شيء. |
| Ona zarar vercek hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | انه لن يفعل أي شيء لإيذائها |
| O benim en iyi arkadaşım. Bana söylemeden hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | أنها صديقتى المقربة وهى لا تفعل أى شئ ألا وأخبرتنى عنه |
| Onlara zarar verecek hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | لن يقوم بأي شيء يمسهم بسوء |