| Kalsiyum hidroksit, flüoritle birleştiğinde bu kimyasal çamuru beton gibi sertleştirir. | Open Subtitles | هيدروكسيد الكالسيوم بالإضافة إلى الفلوريد سيُصلّب رواسب تلك المواد الكيميائيّة كالاسمنت. |
| Hangisi hidroklorik asit hangisi amonyum hidroksit? | Open Subtitles | أيهما حمض الهيدروكلوريك وأيهما هيدروكسيد الأمونيوم ؟ |
| Alüminyum hidroksit ve formalin var. | Open Subtitles | تبدو آثار هيدروكسيد الألومينيوم والفورمالين |
| Alüminyum hidroksit, Hepatit A ve Lyme Hastalığı aşısında yardımcı madde olarak kullanılır. | Open Subtitles | يستعمل هيدروكسيد الألومينيوم كمساعد بلقاح |
| Alüminyum hidroksit, formalin ve benzetonyum klorid. | Open Subtitles | هيدروكسيد الألومينيوم والفورومالين وكلوريد البينزيثونيوم |
| Hayır elektrolit olan potasyum hidroksit. | Open Subtitles | كلا، هيدروكسيد البوتاسيوم هو المنحلّ بالكهرباء |
| Biraz sodyum hidroksit koyup kapağı kapatacağım. | Open Subtitles | بسرعة شديدة أضيف قليلاً من هيدروكسيد الصوديوم ثم أقوم بإغلاق الغطاء |
| Neden ihtiyacın olduğunda, asla iyi bir sodyum hidroksit bulamazsın ki? | Open Subtitles | لماذا لا تجد هيدروكسيد الصوديوم الجيد عندما تحتاجه ؟ |
| Yani söz ettiğimiz şey bir araba, ticari bir minibüs yüksek miktarda sodyum hidroksit ve ikinci el bir otobüs. | Open Subtitles | إنها سيّارة واحدة، شاحنة صغيرة، كميات كبيرة من هيدروكسيد الصوديوم و حافلة |
| Ayrıca çantanın askılarında amonyum hidroksit izlerine rastlanmış. | Open Subtitles | و أظهر المختبر أيضاً هيدروكسيد الأمونيوم على أشرطة الحقيبة. |
| Lavabo açıcının içindeki sodyum hidroksit hâlâ çok etkili. | Open Subtitles | هيدروكسيد الصوديوم فى منظف الأحواض لا تزال قوية إلى حد ما. |
| O boğulma yoluyla öldürür, ve bu da sert reaksiyondan ziyade sodyum hidroksit ile... | Open Subtitles | انه يقتل عن طريق الخنق وهذا هو نتيجة ل رد فعل جذري بدلا بين هيدروكسيد الصوديوم و |
| Burada herhangi bir potasyum hidroksit tutuyor musunuz? | Open Subtitles | إذا,أتحتفظين بأي هيدروكسيد البوتاسيوم هنا؟ |
| Katili onun cesedini eritmek için potasyum hidroksit kullandı. | Open Subtitles | قاتله حاول إذابة جثته في محلول هيدروكسيد البوتاسيوم |
| Buradaki klinikte potasyum hidroksit bir temizleyici olarak kullanılır. | Open Subtitles | العيادة هنا تستخدم هيدروكسيد البوتاسيوم للتنظيف |
| Birinci tanktan sodyum hidroksit sızıyor. | Open Subtitles | هذا الخزان الأول يقوم بتسريب هيدروكسيد الصوديوم. |
| Kötü haber, sodyum hidroksit bu cesedi yok eder. | Open Subtitles | الأخبار السيئة أن هيدروكسيد الصوديوم سيلتهم البقايا. |
| Sabundaki hidroksit anyonları katran asidinin molar kuvvetine korozyon başlamadan önce 32 dakikaya kadar dayanabilir. | Open Subtitles | والأنيونات هيدروكسيد في الصابون يمكن مواجهة قوة المولي من حمض القطران لمدة تصل إلى 32 دقيقة قبل مجموعات التآكل في. |
| Spektrometreye göre, % 10 bilinmeyen protein, % 90 ferrik hidroksit. | Open Subtitles | وفقاً للمقياس الطيفي إنه 10% بروتين مجهول و 90% هيدروكسيد الحديد |
| Kalsiyum hidroksit harcıyla derhal sabitlediğimiz bir çatlak bulduk. | Open Subtitles | وجدنا شقاً أصلحناه بسرعة بمِلاط هيدروكسيد الكالسيوم. |
| Ama orada bütün pisliğin içinde şu büyük gübre ve sodyum hidroksit çuvalları arasında çalışmaya başladı. | Open Subtitles | لكنه كان يجلس هناك مغطى بالأوساخ و محاطاً باكياس السماد و تلك المحاليل |