| hizmetçilerin söylediklerini aktarmamak ya da pudingin nasıl yapıldığını sormamak. | Open Subtitles | لا تقدر الخدم أو تسألهم عن طريقة عمل حلوى البودينج |
| Şimdi, hizmetçilerin nasıl olup da burada bulunduklarını hepimiz biliyoruz ve kuşkusuz, ajans tarafından tutulan Bayan Clyde'ın. | Open Subtitles | .. كلنا يعرف الآن كيف جاء الخدم إلى هنا .. و بالطبع مس كلايد تم إستخدامها عبر وكاله |
| Herşeyi duyabiliyorum. hizmetçilerin fısıldaşmalarını . | Open Subtitles | يمكنني سماع كل شيء يمكنني سماع الخدم يتهامسون في نهاية البيت |
| hizmetçilerin odası. Uşağın odası orada aşağıda. | Open Subtitles | وهذه هي غرفة الخادمات وغرفة الخدام في الأسفل هناك |
| Peki hizmetçilerin tatilde miydi de sen atladın? | Open Subtitles | لكن، هل خدمك فى أجازة لذلك قفزت بنفسك ؟ |
| Diğer hizmetçilerin haddimi aştığımı düşünmesini istemem. | Open Subtitles | لا اريد باقى الخدم يعتقدون اننى اتقرب منك |
| hizmetçilerin odaları altkatta. Kahya için de günün sonu. | Open Subtitles | الخادمة بالأسفل ، ورئيس الخدم غير موجود هذا اليوم |
| Burada kendi şoförlerin, hizmetçilerin ve evinde bir balon içinde yaşıyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين, تعيشين هنا في قوقعتكِ الصغيرة خلف أسوارك, محيطة بخدمك السائقين و الخدم |
| hizmetçilerin odasında bakacak ne var? | Open Subtitles | مالذي تريدون اكتشافه لايوجد غير غرف الخدم ؟ |
| Uygunsa, hizmetçilerin yemeğinden sonra gidebiliriz? | Open Subtitles | يمكننا جميعاً أن نسير معاً بعد عشاء الخدم |
| - ... bunu gizli yap, hizmetçilerin önünde değil. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعل ذلك على إنفراد، ليس أمام الخدم |
| Affedersin. hizmetçilerin adını vermek çekilmez bir şey, değil mi? | Open Subtitles | أسفة , فهو من القسوة أن تنعت الخدم بألقابٍ , أليس كذلك؟ |
| hizmetçilerin kaldıkları yer aslında, ama ateş yakmak hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | إنه مقر الخدم لكن راقني إشعال المدفأة هنا |
| Yeni hizmetçim hizmetçilerin hep bu konuyu konuştuğunu söyledi. | Open Subtitles | خادمتي الجديدة تقول أن بهو الخدم يعج بالحديث عنه. |
| Robert'ten onu hizmetçilerin balosuna çağırmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب من روبرت أن يدعوه لحضور حفل الخدم الراقص |
| Sende o Fransız hizmetçilerin aletlerine katlanmakzorunda kalabilirdin. | Open Subtitles | ربما كنا سوف نرتدي أثواب الخادمات الفرنسيات. |
| hizmetçilerin karınlarını kes ve Kontes'e güzel, sıcak bir banyo hazırla. | Open Subtitles | فلتقطع بطون الخادمات حتى تحظى الكونتيسة بحمام لطيف دافىء |
| Genelde böyle yerlerde hizmetçilerin paspas ve süpürge gibi şeyleri koymak için kullandıkları gizli dolapları vardır. | Open Subtitles | الخادمات غالباً ما يخفين دواليب للمماسح والمكانس وهلم جرا |
| hizmetçilerin işten çıkarılacak , kimseyle görüşmeyeceksin. | Open Subtitles | خدمك سيتم صرفهم، لن تقابلي أي أحد |
| Yani burada ki hanımefendi ve hizmetçilerin aynı olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول أن كل السيدات والخادمات هنا متشابهون ؟ |
| Güzel elbiselerin kapinda korumalarin, hizmetçilerin olacak. | Open Subtitles | سوف يكون لكِ ملابس جيدة وحراس ليحفظوكِ وخدم. |
| {\cHFF9F00\2cH868986\3cH000004\4cH000004\fnComic Sans MS\fs22}Gördüğü kuş, köpek, balık ve hizmetçilerin, {\cHFF9F00\2cH868986\3cH000004\4cH000004\fnComic Sans MS\fs22}uyurken öldüklerini görmek bile korkutmamış onu. | Open Subtitles | ،وهو لم يجفل من مشهد الكلاب، والطيور والأسماك، والخدم الذين كانوا شبه ميتين |