| Şehrin başına Hollis kadar iyisi daha önce hiç geçmemişti. | Open Subtitles | نعم، هوليس كان أفضل رئيس دائرة مرّ على هذه المدينة. |
| Merhaba Don. Önde gidiyoruz. Meğer Hollis'in bir romanı varmış. | Open Subtitles | مرحبا دون, نحن في الصدارة, تبيّن بان هوليس لديه رواية |
| Will'le tanışmak istersin diye düşündüm çünkü kendisi de Hollis Yurtları'nda kalmış. | Open Subtitles | أعتقد أنك كنت ستحب مقابلة ويل لأنه كان يقطن في منازل هوليس |
| Ayrıca Gibbs ve Hollis yukarıda yetki alanı hakkında tartışıyorlardır. | Open Subtitles | بجانب أن جيبز و هوليز على الأرجح فى الأعلى يتجادلان حول السيطره |
| Hollis yakınlarında Snookers adında bir bardan geliyor. | Open Subtitles | إنها تأتي من حانة بالقرب من جامعة هوليز تدعى سنوكرز |
| Hollis'e kabul edildiğimde nasıl heyecanlandığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | انا اتذكر حماسي عندما تم قبولي في جامعه هولز |
| - Hollis'in Becky'ye yaptığı bir ödeme bulabilirseniz onu mahkum ettirebiliriz. | Open Subtitles | يجب أن نجد تحويلاً مصرفياً من هوليس إلى بيكي، ونبني القضية. |
| Hollis Doyle'un Becky'ye başkanı öldürmesi için para verdiğini kanıtlamış oluruz. | Open Subtitles | سيكون لدينا إثبات أن هوليس دويل دفع لبيكي لكي تقتل الرئيس. |
| Hollis suyun artık halka açılıp, özelleşmesi niyetindeyken, ...babam aynı fikirde değildi. | Open Subtitles | أحسّ هوليس بأن الماء يجب أن يتملكه الجمهور. ولا أعتقد بأن أبي فكر بنفس الطريقة. |
| Hollis Mulwray bir şehir yarattı ve bu şehri bana miras bıraktı. | Open Subtitles | صنع هوليس مولوراي هذه المدينة، وجعل مني ثري. |
| Biliyor musunuz Hollis yükselip alçalan havuzları çok severdi. | Open Subtitles | لقد كان هوليس مأسوراً دائماً بِبُركِ المياه الجارية. |
| New York'daki bir arkadaşım senin Spook Hollis'i tanıdığını söyledi. | Open Subtitles | صديق لي من نيويورك اخبرني انك تعرف سبوك هوليس |
| Evet. Ve memur Hollis arkasında iki küçük çocuk bıraktı. | Open Subtitles | نعم، وضابط هوليس يسار طفلان صغيران وراء. |
| Bir tanesi memur Hollis'i öldürmüş. | Open Subtitles | واحد منه حتى الموت الضابط المقتول هوليس. |
| Çünkü Hollis Nye emekli olduğundan beri hiçbir destekleri kalmadı. | Open Subtitles | لأنه منذ أن تقاعد هوليس ناي ، لم يعد لديهم أحد يدعمهم |
| Bay Hollis bana zıt gitmekte emin misin? | Open Subtitles | سيد هوليس ، أنت متأكد أنك أتيت لتتنازع معي ؟ |
| Eşyalarınıza sahip çıkmalısınız, Bay Hollis. | Open Subtitles | يجب عليك حقا أن تبقي نظرك على أمتعتك , سيد هوليس |
| Aria, Mary Drake Hollis yakınlarındaki bir barda İngiliz ya da Avustralyalı bir adamla konuşuyor. | Open Subtitles | آريا ،ماري دريك تتحدث مع شاب بريطاني او احتمال ايترالي في حانة بالقرب من هوليز. |
| Emily, selam, Hollis'e giderken Ali'lere uğramak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | إيميلي، مرحباً، ظننت أنكِ قد تودين التوقف عند منزل آلي في طريقك إلى هوليز. |
| Kurbanın adı Christina Hollis. Binanın satış elemanı. | Open Subtitles | إسم الضحية " كريستينا هوليز " وكيلة بيع للمبنى |
| Hollis'deki muhabirle işi berbat ettim. | Open Subtitles | لقد وضعت بعض من الاشياء في ذلك التقرير من هولز |