| Ve ölmeden bir hafta önce şu aşk sandalyesinde Hope ile birlikte oturdu. | Open Subtitles | وعلى هذا الكرسى جلس مع هوب قبل أسبوع من موتهما | 
| İlk olarak Hope ile bir hafta önce parktayken görmüştüm. | Open Subtitles | كانت قبل أسبوع عندما كنت مع هوب في الحديقة | 
| Hatta geçen ay Hope ile parka gittiğimizde bile gördük onu. | Open Subtitles | لقد ظهر ايضا الشهر الماضي عندما كنت في الحديقة مع هوب 95 00: 04: 56,052 | 
| Hope ile oynamaktan her zaman keyif alırız. | Open Subtitles | سنكون سعداء بأن نلعب مع هوب إلي أبد والأبد و الأبد | 
| Ve çaresizce Hope ile kaybettiğini yeniden yaratmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | و انت يائس لإعادة ايجاد ما فقدته مع هوب | 
| Önce Hope ile görüşmene gerek yok. | Open Subtitles | أتعلمين ، ليس عليك التواصل مع هوب | 
| Yani Hope ile kahve içtiniz? Güzel gibi. | Open Subtitles | إذاً تحاورت مع " هوب " على قهوة , هذا جميل | 
| Ben günü Hope ile geçireceğim. Sen de bir şeyler düşünmeden geçireceksin. | Open Subtitles | سأمضي اليوم مع (هوب)، وأمضِ يومك بمنأى عن التفكير | 
| Seninle bir hayat kurmak istiyorum, Elijah. Hope ile birlikte. | Open Subtitles | أود إنشاء حياة معك يا (إيلايجا)، مع (هوب). | 
| Andy ve ben, bazen Hope ile de takılırız. Bu sevgiliyiz demek değil ki. | Open Subtitles | لقد أقمنا أنا و(آندي) علاقة مع (هوب) أيضاً ببعض الأحيان لا يعني هذا بأننا... | 
| - Hapisteki Hope ile naklen görüşeceğiz. | Open Subtitles | سنعرض بث حي مع (هوب) من السجن كلا | 
| Seni Hope ile ilk gördüğümde neden geri dönmek istemediğini anladım. | Open Subtitles | عندما رأيتك أول مرة مع (هوب)... . فهمت لما لم... |