| Bu adam, bir Hutu ölüm kampından yeni salıverilmişti. | TED | هذا الرجل تم تحريره للتو من معسكر الهوتو للموت. |
| Peki, bir Tutsi'yle Hutu arasında gerçekte ne fark var? | Open Subtitles | اذاً, ما الإختلاف الحقيقي بين الهوتو والتوتسي ؟ |
| Tutsi kadınlarının Hutu erkeklerine nasılburunkıvırdığınıhatırlayın. | Open Subtitles | تذكّر كيف نساء التوتس إعتادوا على النّظر للأسفل أنوفهم الطويلة في رجال الهوتو ؟ |
| RUANDA 1994 30 senedir çoğunluğun hükümeti olan Hutu'lar, azınlıktaki Tutsiler'i katletmektedir. | Open Subtitles | رواندا 1994 لثلاثون سنةِ التي هوتو الأغلبيةَ إضطهدتْ الحكومةُ ناس توتسي أقليةِ |
| O iyi bir Hutu ve şu anda gözüme girmek istiyor. | Open Subtitles | إنّه هوتو جيّد ويريد أن يثير إعْجابي الآن |
| Hutu mültecilerini Kongo'ya doğru tahliye ettiğini bildiriyor. | Open Subtitles | الذي أثار إخلاء جماعي لاجئي الهوتو نحو الكونغو |
| İsyancılar şehrin yarısını ele geçirdi ve Hutu generallerinin kabul edeceği bir teklif yaptılar. | Open Subtitles | أخذ الثّوار نصف المدينة وقدّموا عرض جنرالاتَ الهوتو راغبون للقُبُول |
| İsyancılar ellerindeki Hutu esirlerini takas edecekler ve sizler, hepiniz, isyancıların sınırına, güvenli bölgeye gidebileceksiniz. | Open Subtitles | الثّوار سيتبادلون سجناء الهوتو وأنتم أيّها الناس كُلّكم ستكونوا قادرين على التّحرك وراء الخطوطَ الثائرةَ حيث أنّها آمنة |
| Paul Rusesabagina Kigali'deki Mille Collines otelinde, 1268 Tutsi ve Hutu mülteciyi barındırdı. | Open Subtitles | بول روسيسباقينا قام بحماية 1268 لاجئ من الهوتو والتوتسي في فندق ميل كولين في كيغالي |
| Batı'nın baskısıyla, Hutu olan Devlet Başkanı gönülsüzce de olsa yönetimi Tutsiler'le paylaşmayı öngören bir anlaşmayı kabul etmiştir. | Open Subtitles | تحت ضغط من الغربِ وافقَ رئيسُ الهوتو بتردّد أي صفقة لإشتِراك بالسلطة مَع التوتسي |
| Hutu ve Tutsiler arasındaki barışı gözetlemek için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا أَنْ نُراقبَ السلام بين الهوتو والتوتسي. |
| Fanatik Hutu unsurlar, Tutsi azınlığını ve onları destekleyenleri hedef alıyor. | Open Subtitles | عناصر الهوتو المتطرّفةِ تَستهدفُ أقلية توتسي وأي واحد التي تَدْعمُهم. |
| Tabii, belki de Hutu isyancıları tarafından tutuklanabilirim. | Open Subtitles | عندما اعتقدت اني سوف امسك من قبل ثوار الهوتو |
| Kongo'da olan ve gidecek hiçbiryeri olmayan Hutu'ların dönüşü için bir yıl sonra Rwanda'ya gittim. | Open Subtitles | ذهبت الى رواندا بعد سنة من الكارثة لاوثق عودة الهوتو من الكونغو ولم يكن لهم مكان يذهبوا له |
| İki kabile, Hutu ve Tutsi, birbirleriyle savaştılar. | TED | إذ إقتتلت قبيلتي الهوتو والتوتسي |
| Yüzlerce, binlerce Hutu, yakın ülkelere Tanzanya veya Zaire'ye kaçtılar. | Open Subtitles | هرب مئات الوف الهوتو الى... تنزانيا وزائير |
| Eğer başkanımızı vurabiliyorlarsa, hiçbir Hutu güvende değil demektir. | Open Subtitles | إذا هم يُمْكِنُ أَنْ يَضْربوا رئيسَنا، لا هوتو آمنُ. |
| Dün akşam, bir Hutu olan Başkan Habyarimana'nın uçak kazasında ölümünün ardından Orta Afrika'daki Rwanda Cumhuriyeti'nde şiddet olayları meydana geldi. | Open Subtitles | إندلعَ العنفُ في المركزيينِ الجمهورية الأفريقية لرواندا، بعد موتِ رئيسِ هوتو في تحطّم طائرة، مساء أمس. |
| Yedi yaş, Hutu Militia için silah tutmaya yeter. | Open Subtitles | أعوام كافية لكي يحمل مسدسا من اجل ال ميليشيا هوتو |
| Burası RTLM, Hutu Gücü Radyosu. | Open Subtitles | هذا آر تي إل إم راديو هوتو الكهربائيِ |
| Burası RTLM, Hutu Gücü Radyosu. | Open Subtitles | هذا آر تي إل إم, راديو هوتو الكهربائي |