| huzurla uyuyun ve bir sonraki yaşantınızda ihtilafın olmadığı bir yerde doğun. | Open Subtitles | يمكنك ان ترقد بسلام وان تولد في مكان جديد خالي من الصراع |
| Sen şimdi huzurla emzir. Sanjay ile önümüzdeki ay 10. yılımızı kutlayacağız. | Open Subtitles | سادعك ترضعينها بسلام انا وسانجى سنكمل عشرة سنين من زواجنا الشهر القادم |
| Yani bakın, eğer su iki makbuzu imzalayabilirseniz burdan huzurla ayrılabilirim. | Open Subtitles | إذا لم تكوني تمانعين ارجو أن توقعي تلك الأوراق و ساكون مسرورا لتركك في سلام |
| Kimse merak etmeyince de bu kutuyu huzurla saklayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الآن حراسة الصندوق الحقيقي في سلام بينما لا يوجد أحد لديه فضول بشأنه |
| Tek istegimiz bu gemileri kullanmanizdir. Ait oldugunuz Westeros'a yelken açin ve huzurla islerimizi idare etmemize izin verin. | Open Subtitles | كل ما نريده أن تستغلي تلك السفن وتبحري بها إلى ويستروس وتتركينا نهتم بشئوننا. |
| Böylece akrabaların senin için cenaze töreni yaparlar, sende huzurla ebedi aleme gidersin. | Open Subtitles | لتحصل على جنازة لائقة لترتاح فى سلام |
| Siz de, huzurla gerçekten konuşmak istediklerinizle konuşabileceksiniz. | TED | وسيتم تركك للتحدث إلى الشخص الذي تود فعلاً التحدث إليه بسلام. |
| Bunun yerine evimde, huzurla, ölene kadar içmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل أن أسكُر نفسى لحد الموت . فى شقتى, بسلام وهدوء |
| Şimdi böyleyken, en azından, huzurla ölmenin garantisi var... Bir çeşit din ve bayağı saçma bir tane. | Open Subtitles | بينما هذا يمكنهم من الموت بسلام ضمن دينهم و كذلك ميتة بلهاء لا معنى لها |
| Biraz kağıt oynayıp, şu şeyin gitmesini sakince ve huzurla bekleyeceğiz. | Open Subtitles | نريد أن نلعب لعبة الأوراق وننتظر أن تنتهي تلك العاصفة بسلام وهدوء |
| Kızımla birlikte huzurla yaşayabileceğim bir yer bulacağım. | Open Subtitles | سوف أبحث لنفسي عن مكان أعيش فيه بسلام مع ابنتي قدر المستطاع |
| Lanet olasıca borunu al, ve bu toprakları huzurla terket. | Open Subtitles | خذي قرنك الملعون وأتركي بلادي تعيش بسلام |
| Büyü altında yani yiyeceğimizden huzurla zevk alabiliriz. | Open Subtitles | لقد تم تخديرها بحيث نستطيع ان نستمتع بطعامنا الشهي في سلام |
| Oğlum bizim bir aile olduğumuzu, bir arada huzurla yaşadığımızı düşünsün. | Open Subtitles | أترك ابني يعتقد أننا عائلة وأننا نعيش في سلام |
| Yağmur ormanındaysa Ara Papağaları nihayet huzurla toplanabilecekleri bir kil öbeği buluyor. | Open Subtitles | مرة أخرى في الغابات المطيرة, و تعثر الببغاوات أخيرا على لعق الطين حيث يمكن أن يتجمعوا في سلام. |
| huzurla uykuda olsaydım | Open Subtitles | أتمنى أن أنـام في سلام , وأشـعر بالـراحة |
| Kapıyı açın ve içerideki adamlar huzurla kardeşlerinin yanına katılsın. | Open Subtitles | افتح الباب ويمكن لمن بالداخل الأنضمام لأخواتهم في سلام |
| Bırak huzurla ölelim, eğer olacak buysa! | Open Subtitles | ان يموتوا في سلام اذا حدث هذا؟ |
| Tek isteğimiz bu gemileri kullanmanızdır. Ait olduğunuz Westeros'a yelken açın ve huzurla işlerimizi idare etmemize izin verin. | Open Subtitles | كل ما نريده أن تستغلي تلك السفن وتبحري بها إلى ويستروس وتتركينا نهتم بشئوننا. |
| Çayımı huzurla içmeme izin ver. | Open Subtitles | دعنى أشرب على الشاى فى سلام |
| Bunun içinde huzurla yatacak. Evet. | Open Subtitles | سترقد فى سلام بداخل ذلك - بلى - |