| Özlediğim şey insanların işi yapmak için ne gerekiyorsa onu yapmaları. | Open Subtitles | أفتقد الناس الذين يفعلون كل ما يتطلبه الأمر لينجزوا المهمة |
| İnan bana, o çocuk kazanmak için ne gerekiyorsa yapar. | Open Subtitles | صدقني, ذلك الفتى سيفعل كل ما يتطلبه الأمر ليفوز |
| Ve sevdiğim kişileri güvende tutmak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | وإنّي مستعدّة لفعل أيّما يتطلّبه إبقاء أحبّائي آمنين |
| Peki. Kendine hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacağını söylüyor. | Open Subtitles | جيد,فكرت مع نفسها وقررت ان تفعل كل ما هو ضروري |
| Narcisse'den kurtulana kadar, onu korumak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | حتى نتخلص من نارسيس، سأفعل كل ما يلزم لإبقائها آمنة |
| Boyd, biraz yemek bul ve mekanik arıza için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | (بويد), أحصل على الطعام وأفعل ماتستطيع بشأن الأعطال الميكانيكية |
| Jack Bauer kocanıza gerçeği itiraf ettirmek için ne gerekiyorsa yapacak. | Open Subtitles | سيفعل أي شيء حتى يعترف زوجكِ بالحقيقة |
| İyileşmen için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | افعلي أيما يجعلك تتحسنين |
| Bunu yapan şerefsizi bulmak için ne gerekiyorsa yapacağım dedim. | Open Subtitles | أقوله بأننى سأفعل كل ما يتطلبه الأمر للقبض على اللعين الذى فعل هذا |
| Hayatımı kazanmam lazım ve çocuklarıma bakmak için ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | . ليس لدي أي نية لترك عملي وأنا بحاجة لكسب لقمة العيش وسأفعل كل ما يتطلبه الأمر . لرعاية أطفالي |
| Turumu geri istiyorum imajımın eski haline dönmesini istiyorum ve bunun için ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | أريد إسترجاع جولتي أريد إستقرار صورتي وسأفعل كل ما يتطلبه الأمر |
| Sana bunu söylediğim zaman sakın beni anlamamazlık yapma. Bunu engellemek için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | ولا تخطئ فهمي حين أخبرك بهذا، سأفعل أيّما يتطلّبه الحؤول دون إيذائها. |
| Pekala Kabarcık, gelecek yıl o puştu yenmem için ne gerekiyorsa söyle bana. | Open Subtitles | حسنٌ يا (بابلز)، أيّما يتطلّبه هزم ذلك الأخرق العام المقبل، قله فحسب. |
| Ve barışcıl bir çözüm bulabilmek için ne gerekiyorsa, yapmaya hazırım. | Open Subtitles | و بما أنني رجل منطقي فأنا جاهز لعمل كل ما هو ضروري لايجاد حل سلمي لهذه المشكله |
| Fiziksel olarak güçlü, zihinsel olarak sağlam. Çocuklarına daha iyi bir hayat sağlamak için ne gerekiyorsa yapacak. | TED | هي قوية بدنيا وعقليا، وستفعل كل ما يلزم لتوفر حياة أفضل لأطفالها |
| Boyd, biraz yemek bul ve mekanik arıza için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | (بويد), أحصل على الطعام وأفعل ماتستطيع بشأن الأعطال الميكانيكية |
| Kendi işine geleni almak için ne gerekiyorsa yapacaktır. | Open Subtitles | ستفعل أي شيء حتى تستغل الموقف |
| İyileşmen için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | افعلي أيما يجعلك تتحسنين |
| Bilgiyi ondan almak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل مهما تطلب الأمر للحصول على المعلومات منها |
| -O şerefsizleri yakalamak için ne gerekiyorsa yap, tamam mı Ted? | Open Subtitles | كما ترغب يا سيدي مهما كلف الأمر للقضاء على الاوغاد، صحيح تيد؟ |
| Her hafta buraya düşmek istemiyorsanız gerginliği azaltmak için ne gerekiyorsa yapmanızı öneririm. | Open Subtitles | إذا كنت لا تريد أن تكون هنا كلّ إسبوع أقترح بأنّك تعمل مهما كلّف الأمر لتخفيف الضغط، إضطجع الآن |
| Bu şerefsizleri yakalamak için ne gerekiyorsa yapalım, tamam mı? | Open Subtitles | أيًّا كان ما يتطلّبه الأمر للقبض على هذين الحقيرين، مفهوم؟ |
| Dedim ki; 'Şeftalinin kıllarını görmek için ne gerekiyorsa.' '25,00 $' istedi. | Open Subtitles | كل ما يلزم لكي ارى هذا الثدي لاني اعلم كم هو كبير فقالت لي : يلزمك 25 دولارا |
| Görev için ne gerekiyorsa alın. | Open Subtitles | إذهبا إلى عريف الفصيلة خذا ما تحتاجا للعمل |
| O kadını unutmak için ne gerekiyorsa yap çünkü bu düğünü hiçbir şey durduramayacak. | Open Subtitles | افعل كلّ ما يلزم لإخراج تلك الامرأة من تفكيرك. إذ لا شيءَ سيحول دون هذا الزواج. |
| Bahse varım, onu götürmek için ne gerekiyorsa yaparsın. Değil mi? | Open Subtitles | أراهن أنك ستفعل أي شيء للحصول عليها , أليس كذلك ؟ |