| Ve beni bu eve davet ettiğiniz için size teşekkür ederim. | TED | وشكرًا لكم على دعوتكم لي اليها |
| Bu güzel dünyada kıymet verdiğiniz her şey için size mukavim olmanızı emrediyorum, Garp'ın İnsanları! | Open Subtitles | بكل عزيز لكم على هذه الأرض الطيبة ! أطلب منكم أن تقفوا! |
| Beni ağırladığınız için size ve cemaatinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكم على إستضافتكم لي في طائفتكم. |
| Aslında, bu biraz farklı ve açıklamak için size kendimle ilgili kısa bir hikaye anlatacağım. | TED | في الحقيقة، إن الأمر مختلف قليلاً، و للتوضيح، يجب أن أخبركم بقصة قصيرة عن نفسي. |
| Hayatımın diğer plütokratlar gibi olduğunu göstermek için size şunu söyleyeyim. | TED | أخبركم بهذا لأبين لكم أن حياتي تشبه حياة معظم البلوتوقراطيين |
| Josette'yi kurtardığınız için size teşekkürlerimi sunmak istiyorum. | Open Subtitles | ان اسفة ايضا انا مدينة لكما بالشكر لانقاذكما جوزيت |
| Başka konularla ilgilendiği için size katılamayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لن يمكنه اللحاق بك لكونه مشغولا بأمور أخرى |
| Kardeşlerim gecenin bu saatinde geldiğiniz için size teşekkür ederim. | Open Subtitles | إخوتي... شكرًا لكم على قدومكم، في هذه الساعة. |
| Akşam yemeği için size ne vereyim? | Open Subtitles | ماذا أحضر لكم على العشاء؟ |
| Bunun için size teşekkür ederim çocuklar. | Open Subtitles | شكراً لكم على فعل هذا يا رفاق |
| Bunun için size gerçekten de minnettarım. | Open Subtitles | أنا حقاً شاكر لكم على ذلك |
| Trevor'u arayıp gösteri için size bilet ayarlasam? | Open Subtitles | ماذا لو اتصلت على (تريفور) و حصلت لكم على تذاكر لمشاهدة العرض؟ |
| Trevor'u arayıp gösteri için size bilet ayarlasam? | Open Subtitles | ماذا لو اتصلت على (تريفور) و احصل لكم على تذاكر لمشاهدة العرض؟ |
| Buna katlanmanız için size ne kadar ödüyor? | Open Subtitles | كم دفعوا لكم على هذا يارفاق ؟ |
| Biraz daha zamanım olursa, bu durumu daha iyi açıklamak için size kargaların ihanetiyle ilgili bir olay anlatacağım. Kültürel bir uyum geliştirdikleri ortada olan bir durum. | TED | لو كان لدي وقت إضافي، يمكنني أن أخبركم عن حالة خيانة زوجية لغراب الذي يوضح أنه لطيف. نقطة أنهم طوروا تكيّف ثقافي. |
| SS: Ama normalde yaptıklarımı yapmamam tavsiye edildiği için, size bu maymunların dile sahip olduklarını söylemedim. | TED | سوزان: ولكن بما أني نصحت الا أفعل ما أفعله دائما، لم أخبركم أن هذه القردة لها لغتها الخاصة. |
| Daha fazla gürültü olmaması için, ...size dava hakkında hiçbir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | فلن أخبركم بأي شيء عن القضية سأترك هذه المهمة لهم |
| Josette'yi kurtardığınız için size teşekkürlerimi sunmak istiyorum. | Open Subtitles | انا مدينة لكما بالشكر لانقاذكما جوزيت |
| Başka konularla ilgilendiği için size katılamayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه لن يمكنه اللحاق بك لكونه مشغولا بأمور أخرى |