| Ortalıkta serbestçe dolaşan bir iblis var,Cole.Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | هناك شيطان على المدمرة، فضفاضة. ليس لدينا وقت لهذا. |
| Ağabeyin haklı, bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | يمكننا أن نسأل بعد أن نقتل مصاصي الدماء أخوك محق ليس لدينا وقت لهذا |
| Tamam, bakın, bunun için zamanımız yok. Orada, bize ihtiyaç duyan adamlarımız var. | Open Subtitles | لا وقت لدينا لهذا الفرق على الأرض تعتمد علينا |
| Bunun için zamanımız yok. Çocuklar, harekete geçmemiz gerek! | Open Subtitles | لا ليس هناك وقت لهذا يا رفاق لابد ان نتصرف الأن |
| - Bakın, gerçekten yazık olacak... çok güzel bir yan hikaye olabilirdi bu elbette, ...fakat üzerinde çalışmak için zamanımız yok. | Open Subtitles | - اسمعوا , إن هذا لعار ... كان بإمكاننا أن نصنع قصة جانبية رائعة لكننا لا نمتلك الوقت الكافي للعمل عليها |
| Benim toplumumdan çıkan birçok şeyin İngiliz Müzesine nasıl vardığıyla ilgili çok ilginç ve farklı bir hikaye anlatabilirim fakat bunun için zamanımız yok. | TED | استطيع ان احكي تاريخ شيق ومختلف عن كيفية وصول الكثير من تراث مجتمعي الى المتحف البريطاني، ولكن ليس لدينا الوقت لذلك. |
| Sen bir asker kaçağısın. Seni tutuklarlar. Şimdi bunun için zamanımız yok | Open Subtitles | أنت متغيبة عن الجيش بدون تصريح سيعتقلونك، ليس لدينا وقت لهذا |
| Bu saçmalık için zamanımız yok. | Open Subtitles | هل تفعل الفك المفترس؟ ليس لدينا وقت لهذا الهراء. |
| Ama bunun için zamanımız yok. Çocukların listesini bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن ليس لدينا وقت لهذا يجب أن نجد قائمة الأطفال |
| Daniel,bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | . دانيال, نحن ليس لدينا وقت لهذا |
| Aslında, şu an değerlendirmeler için zamanımız yok. | Open Subtitles | في الواقع، لا وقت لدينا للتقييم إذاً لم تم وضع هذا على الشبكة؟ |
| İkinci bir görüş için zamanımız yok. Tümör, havayolunuzu tıkıyor. | Open Subtitles | لا وقت لدينا لنحظى بإستشارةٍ آخرى إنّ الورم يُغلق مسار الهواء لديكِ |
| - O daha yeni-- - Makyaj için zamanımız yok. | Open Subtitles | --إنه فقط - ..ليس هناك وقت لضبط المكياج - |
| Çiftlik hayvanları! Courtney, kestirmek için zamanımız yok. | Open Subtitles | كورتني ليس هناك وقت لتكون سعيد. |
| Tamam bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً, نحن لا نمتلك الوقت الكافي لهذا |
| Bunun için zamanımız yok. Vécanoï'ye ne olacak? | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت لذلك ماذا عن فيكانوى؟ |
| Çocuklar, bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | يا رفاق، لا نملك الوقت لهذا |
| Bunun için zamanımız yok. İnsanlarınızın saklanabileceği bir yer var mı? | Open Subtitles | لا نملك وقتاً لهذا, أيوجد مكان ليختبأ فيه شعبك؟ |
| -bak bu utanç verici... çok güzel bir yan hikaye olabilir bu tabii, fakat bunun üzerinde çalışmak için zamanımız yok. | Open Subtitles | كان من الممكن أن نأخذ قصة جانبية ممتازة لكن ليس لدينا الوقت الكافي لنعمل عليها |
| Bu çok tatlı. Ama cidden bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | هذا لطيف، لكن في الحقيقة ليس لدينا الوقت لهذا |
| Son sözler için zamanımız yok. İnanamıyorum. | Open Subtitles | لايوجد لدينا وقت لكلمات الوداع , لا أصدق ذلك |
| - Bunun için zamanımız yok! - Dur. | Open Subtitles | ـ ليس لدينا وقتٌ لهذا الهرّاء (ـ انتظر يا (تشاكى |